Bir taraftan yeni akım inanışlar, inancı modernize etme çabaları, modern insanda inanç artışı ve arayışı...
Diğer yandan halen sabit fikirlere takılmış cehalet ve düşünce tarzı.
Uyanış, aydınlanma çağı gibi spiritüel konular üzerinden cebini doldurmayı çalışan, kendilerine bile hayırları olmayan akıllılar...
Her gün yeni bir inanışın ve tarikatın ortaya çıktığı günümüzde, sorunlar sadece inançla sınırlı da kalamıyor elbette.
Gelişen teknoloji de sistemin yarattığı azılı düşmanlardan biri aslında; facebook'ta arkadaşımız olarak eklenmiş bulunan kişilerin aslında ne kadar arkadaşımız(ya da listemizde neden yer işgal ettiğini) olduğunu bile bilmediğimiz bir kaybeden zamanın çocuklarıyız biz...
Her tür siteyi ya da bilgiyi facebook'tan; yani tek bir kaynak üzerinden takip etmemizi isteyen bir güç de yok değil..
Facebook, ilkokul arkadaşımızı bulup yazışma etkisini çoktan yitirmiş durumda. Olay artık resmen, bir dedikodu, röntgen ve çekememezlik durumunu almış vaziyette..
Kim nereye gitmiş; NY,L.A. ,tatiline kim gitmiş? Kim ne marka araba almış? Şu evlenmiş mi, bu kilo mu almış, şu taşnımış, bu zengin olmuş, aaa!! bu çocuk böyle değildi, şu adam kel kalmış vs. Vay kahpe tadında ilerliyor sanki...
Çoğu kişi bu yaptığının farkında bile değil açıkçası. Ipad ve iphone konusuna girmiyorum; daha bugün bir gazetede, seneye almanın daha yararlı olacağını anlatan kısa bir yazı vardı mesela. Uygulama muygulama nedir, açıkçası ben bilmiyorum.
Açıkça söylemek gerekirse; play station ya da bilgisayarda oyun da oynamam; arabam yoktur, bazı konularda kendimi geri çekerim nedense...
Konumuzun çok dışına çıkmadan, zırvayı kısa kesip, bu geceki albümümüze geçelim.
Bu gece yeni tanışmış olduğum genç bir sanatçıdan ve müziğinden yine kısaca bahetmeye çalışacağım.
Marcus Fjellström, drone ve ambient tarzında; modern klasik öğeleri de kullanarak müzik yapan bir dostumuz. Elektronik ve modern klasik müziğin; karanlık bir ruh yapısı eklenerek oluşturulduğunu düşündüğüm müzikteki ilginç hayalet etkisi de ilgimi çekti...
Yukarıdakileri de bu yüzden yazdım işte; hayalet mayalet yok aslında, hayalet içimizde, cebimizde, etrafımızda, karnımızda, yediklerimizde, beynizimde kalbimizde...
Müziğin bu yönünü seviyorum işte; söz ya da belli bir görsel olmadan da yorumlara açık ve istediğiniz yere çekebileceğiniz bir özelliği var sanatın bu dalında bence. Önce tabii ki sanatçının fikri ve çıkış teması önemlidir. Sonrasında, serbest yorum yapılabilecek bir eserse eğer, kendi açımdan değişik yönlere çekebiliyorum..
Son not:
Hayalet etkisi bırakan bu düşündürücü ve hipnotik etkiye sahip müziği; ambient ve deneysel drone dinleyicilerine şiddetle tavsiye ederim. Herkese iyi dinlemeler.
http://www.tinymixtapes.com/music-review/Marcus-Fjellstr-m-Schattenspieler
http://boomkat.com/cds/334225-marcus-fjellstrom-schattenspieler
http://www.fluid-radio.co.uk/2010/08/marcus-fjellstrom-schattenspieler/
http://www.themilkfactory.co.uk/st/2010/08/marcus-fjellstrom-schattenspieler-miasmah-recordings/
http://www.miasmah.com/recordings/cat.html
http://www.myspace.com/marcusfjellstrm
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder