28 Temmuz 2008 Pazartesi

İğrenç bir insanım..

Hayatım boyunca görmek için elimden geleni yapabileceğim bir adam,bir grup için artık heyecandanmıdır bilemiyorum..Neredeyse bir haftadır uyku düzenim bile mahvolmuştu..Geceleri uyku gözüme girmiyor..Heyecandan erkenden kalkıyor,uyuyamıyordum..En sonunda konser geldi çattı..Her zamanki gibi zamanında gidemedim konsere..Lanet siktiğimin içkisi yüzünden The Sword ve DOWN gruplarını kaçırdım..Belki de istemiyordum..Aslında bilemiyorum..Metallica'yı izlemeden çıktım gittim sonra..Bunun nedeni ne idi?Neyse geçmişte kaldı..Boşu boşuna 85 milyonluk bilet ve harcamalar yapıldı..Uykularım mahvoldu..Ne gerk vardı tüm bunlara???Neden normal insanlar gibi vaktinde,zamanında gidemedim konsere??Çünkü lanet olası alkol yüzünden..Başka bir şey değil....Sadece LANET OLSUN!!!!
KENDİMDEN NEFRET EDİYORUM..

26 Temmuz 2008 Cumartesi

BENEDICTION-KILLING MUSIC

Photobucket

Photobucket



En son 7 sene Organized Chaos albümüyle karşımıza çıkmış olan bu eski İngiliz sıradışı death metal efsanesi biraz gecikmeli de olsa yine karşımızdalar..
Ben bu grubun ilk defa 1993 tarihli resmen kült bir death metal klasiği olan Transcend The Rubicon albümünü 98 yılında dinlemeye başlamıştım..Dinlemeyenler dinlesin.Edinsinler bir şekilde..Tam,klasik old schhol death metal başyapıtıdır..
Gelelim grubun ilerleyen zamanlarına 1995 yılına gelindiğinde ise;The Dreams You Dread adlı albümleri piyasaya çıkar..Bu albümde biraz groove bir sound yakalarlar..Başarılı bir albümdür..Ama bana göre 3 sene sonra çıkaracakları albüm olan,GRIND BASTARD adlı mükemmel ötesi albümü hiç bir şeye değişmem..Yıllardır zevkle dinlerim..Hatta bazı eski kaset manyakları bilir;çok sevdiğiniz bir kaset varsa,bozulmasın,silinmesin,eskimesin diye aynı kasetten ya bir kopya daha edinir,ya da boş kasete çekerdiniz..Bir tanesine dokunulmazdı..Hehehe eski günler ne de güzeldi..Bende de bu albümlerinden iki adet mevcut idi işte..Halen zekle dinlerim.. Ama kasetlerden bir tanesini genç bir arkadaşıma verdim.Kasetlerden bir tanesini.
verdin diye pişman mısın diye soracak olursanız??Evet pişmanım..Kasetlerin değerini anlayamacak biri çıktı da o yüzden..Neyse gelelim yeni albüme...

Photobucket

Photobucket

GRIND BASTARD ve ORGANIZED CHAOS albümlerindeki groove sound bu albümde tamamen kendini ols school death metale bırakmış..Katıksız,saf death metal..Sanki 2008 yılında,bu zamanların kalitesinde ve şartları altında 1992 yılında yapılmış bir albüm gibi olmuş..Albüme kısaca bu yakıştırmayı yapabilirim..Hepsi birbirinden gaz,nefret dolu parçalardan oluşuyor..Baştan sona sıkılmadan dinleyebileceğiniz son yılların en kaliteli ve eskiye ihanet etmeden yapılmış death metal albümlerinden dersem yerinde doğru bir tabir olacaktır..Dinleyin,dinletin..

Grubun offical myspace sayfası:
http://www.myspace.com/benedictionuk


Yukarıda dinlediğiniz 5 parçanın Divshare download linki:
http://www.divshare.com/download/5026167-030

14 Temmuz 2008 Pazartesi

KRUX-KRUX





Eskiden olsa hiç bir şekilde bu kadar ağır yavaş grupları dinleyemezdim..Zaman geçip yaşta büyüyünce insan önceden beğenmediği bir takım zevkleri geç de olsa farkedebiliyor...Doom metal de benim için böyle bir şey işte..KRUX doom metal icra ediyor..Genel olarak bilinen bunalım gençliğin dinlediği gothic-doom gruplarından değil ama,BLACK SABBATH vari tarzı bir doom grubu..Kesinlikle tavsiye ederim..Yerinde klavye kullanımı,eşsiz vokaller,ağır ilerleyen ama hiç sıkmayan bir müzik..Doom severler zaten grubu biliyorlardır..Bilmeyenler ve yeni gruplar keşfetmek isteyenler denesin,dinlesin..İyi dinlemeler..Aşağıya fikir edinebilmek için 3 parçayı divshare üzerinden dinlemeniz için yüklüyorum..

http://www.myspace.com/kruxdoom

12 Temmuz 2008 Cumartesi

MÖTLEY CRÜE-SAINTS OF LOS ANGELES






En son albümleri olan NEW TATTOO'i yayınladıklarından itibaren 8 sene geçmişti..Davulcu haricinde (RANDY CASTILOO 1950-2002) bütün elemanlar orjinal kadrodandı..Oldukça kaliteli bir albümdü New Tattoo,günümüz sound na uygun,piyasaya çokta kaymadan sıkı bir hard rock çalışması olmuştu..O zamandan beri bekliyorduk bu albümü..TOMMY LEE 'de geri dönmüş gruba..Bu albüm içinde aynı şeyleri söyleyebiliriz sanırım..Tamamen günümüze uygun,modern,sert,zaman zaman gayet neşeli,bazen düşünceli bir MÖTLEY CRÜE karşımızda..Hep ön planda olan ve sanki grup onlarınmış gibi takılan elemanlr haricinde,aslında asıl yetenek gösterisini gerçekleştiren gizli,arka plandaki MICK MARS bu albümde de kendini ciddi bir şekilde belli ediyor..Sound olarak çok iyi bir albüm olmuş..Gitarlar oldukça doyurucu..Grubun müziğinde ciddi bir olgunluğa eriştiğini düşünüyorum...MÖTLEY CRÜE' i sadece 80'lerde ki klasiklerini bilen,dinleyenler sevmeyebilir bu çalışmayı..Ben ilk dinleyişimde biraz şaşırdım acaba kötü mü,yoksa gayet iyi bir albüm mü diye sordum kendime..Her albümde grupta olduğu gibi iyice hazmedince muazzam bir çalışma olduğuna karar verdim..Aşağıya 3-4 parça koyacağım .Dinleyin umarım beğenirsiniz...
Tekrar söylüyorum ilk başta biraz şaşırabilir,beğenmeyebilirsiniz...Bir kaç kez daha dinleyince vay be olacaksınız..Emin olun MÖTLEY ile kalın...

http://www.myspace.com/motleycrue

GPS-Window To The Soul



Bu albüm ilginç bir şekilde karşıma çıktı..Bir sitede albümle ilgili bilgiler gördüm..Tarzına progressive rock yazıyordu..Albümün kapak çalışması çok hoşuma gitmişti.Bir araştırayım bakayım,ne tür bir progressive grubuymuş dedim..Sonrasında ise;karşıma bu şirin,usta işi temiz ellerden,kafanızı yormayan progressive hard rock grubu çıktı..Vokal ve Bass gitarda John Payne,gitarda Guthrie Govan,davul ve perküsyona Jay Schellen,klavyede ise Geoff Downes'den oluşmakta..
Albüm 10 parçadan oluşuyor..Sakin,müzikalitesi yüksek,dinlenilebilir başarılı bir çalışma..Aşağıya bir kaç parça dinlemeniz için koyacağım zaten..Parçaları dinlemeye çalışın,kesinlikle tavsiye ederim..
Grupla ilgili daha fazla bilgi için:
http://en.wikipedia.org/wiki/GPS_(band)
http://www.musicbygps.com/
http://www.myspace.com/johnjayguthrie

6 Temmuz 2008 Pazar

Geçtiğimiz perşembe akşamı kendimi toparladım ve İstanbul Kültür Sanat Vakfı Jazz festivali kapsamında Marcus Miller ve Tower Of Power konserine gittim.Harbiye Açıkhava Tiyatrosunda gerçekleşen konsere katılım oldukça iyiydi..Havada güzek eşlik etti doğrusu o geceye..Serin bir yaz akşamıydı..Bugüne kadar Blues Festivalini saymazsam genelde rock ve metal gruplarının konserlerine gittiğim için biraz şaşkınlık olmadı desem yalan söylemiş olurum..Ama ortam çok hoşuma gitti açıkçası..Eğitim ve gelir düzeyi biraz daha yüksek insanlar vardı..Sonuçta bir Jazz konseri öyle değil mi??Her yaştan gençler,yaşlılıar,orta yaşlılar ortak müzik zevkleri doğrultusunda açıkhavada biraraya gelmişlerdi..
Tower of power bir ara canım sıkıldı..O tarz jazz(funk yanı ağır basan) müziğinden pek hazetmem doğrusu..Zaten asıl gidiş nedenim Marcus Miller'dı..Ama hakkını yememek lazım..Grup tam bir enerji bombası çıktı..Kimi yaşlı elemanları yaşlarına bakmadan onlardan beklenmeyecek inanılmaz hareketler,şovlar gerçekleştiriyorlardı..Marcus Miller' in çıkmasına yakın konser alanı iyice doldu..İlginçtir ki;Marcus Miller konserinin ortasında da bir o kadar kişi konseri terketti..Marcus Miller bir ara doğaçlama gidiyordu,kimilerine uçuk,kimilerine göreyse sıkıcıydı..Ben çok keyif aldım.Konserin her saniyesinden hemde..Tam bir müzik şöleni yaşattı üstad bize..Miles Davis zamanlarından da bir kaç para çaldılar..Konsere ise son albümünün açılış parçasıyla girdi..00:00 a kadar sürdü diyebilirim konser için...Metal-rock konserlerinden alışmış olduğum ter kokularının yerine güzel alımlı kadınların bakımlı saçlarından gelen şampuan,saç kremi,çekici parfüm kokuları geliyordu..Gayet güzel bir ortamdı.Hatta o kadar çok etkilendim ki;jazz konserlerine gitmeye karar verdim..
Related Posts with Thumbnails