23 Haziran 2012 Cumartesi

Texas Hippie Coalition: "Turn It Up" Official Video

Güneyli tayfadan yeni bir video. Sakin ama oturaklı, sound açısından da doyurucu bir parçaya klip çekmişler. Albümü henüz dinleyemedim, şimdilik video ile idare etmek gerekiyor. Yakında albümle ilgili bilgiler de burada olacak.

Video: GUANO PADANO feat. MIKE PATTON - Prairie Fire (Official Video)

22 Haziran 2012 Cuma

Video: A STORM OF LIGHT - Tempest

Post metal, sludge müziğin kralları...

Steven R. Smith - Ulaan Markhor


     Hangi besinleri tüketeceğimizi, ideal kilomuzu, kaç tane çocuk yapacağımızı, çocuğu nasıl doğurmamız gerektiğini, içki ve sigara kullanıp kullanmamamızı ya da ne sıklıkla tüketmemizi, hangi filmi izlememizi, hangi müziği dinlememizi, hangi konsere gitmemiz gerektiğini söyleyen, nedense hep birileri var. Çok satan kısmından okunmamak üzere kitaplarımızı alıyoruz. Kendimizi düşünmeden ve karar vermeden söylenen her şeye karşı çıkmadan uyuyoruz. Kuralmış gibi hem de...

   Sözde; kesin doğruların ve yanlışların dikte edildiği bir dönemde yaşıyoruz. Telefon markamızı bile birileri belirliyor artık. Neyi, nasıl yapmamız gerektiğini, neredeyse ultimatom vererek bizleri köle haline getirmeye çalışan ve bunu çaktırmadan gerçekleştiren bir toplum olmaya başladık galiba...

  Cinsel tercihimize, medeni durumumuza bile karışıyor iseler artık; ben daha ne diyebilirim ki?



   Steven R. Smith, yukarıda örnek verdiğim insanların pek de dinlemeyeceği, bağımsız yeraltı kültürünün önemli isimlerinden biri... 1995 yılından beri, dur durak bilmeden albümler çıkaran, çeşitli projeler üretmekten çekinmeyen, yaptığı her işte farklılığını belli eden, oldukça üretken, yenilikçi, kendine özgü işlerle anılan usta bir müzisyen.

  Gerek Hala Strana, gerekse Ulaan Khol, Thuja, ve Mirza ile sayısız çalışmaya imza atan Steven R. Smith, en son karşımıza Soft Abuse etiketiyle çıkan Ulaan Markhor projesiyle çıktı bundan birkaç hafta önce... Oldukça az bir dinleyici kitlesine hitap etmesine rağmen, yakında bu projenin de oldukça duyulacağından eminim. Hayranları, müzisyenin bu albümüne de kayıtsız kalmayacaktır.

  Bildiğini okuyan ve en önemlisi müziğe yenilik katan bu müzisyenin bütün çalışmaları, deneysel müzik dinleyicileri için vazgeçilmez olduğu kesin. Psychedelic folk, blues, drone folk, experimental tarzında ilerleyen albümü önce müzisyenin hayranlarına, sonra da değişik ve özel bir albüm dinlemek isteyen müzisyeni tanımayan, yeni dinleyicilere şiddetle tavsiye edilir. Herkese iyi dinlemeler.

http://www.discogs.com/artist/Ulaan+Markhor

http://www.myspace.com/stevenrsmith

http://www.softabuse.com/catalog.php?catno=SAB056

http://worstward.bandcamp.com/album/ulaan-markhor

http://worstward.com/SRSdiscography.html




21 Haziran 2012 Perşembe

Gonzo Corpus: Sayı-6 Karanlık



 Gonzor Corpus'un son elektronik sayısını da hazırlamış olduk. Emek veren tüm dostlara sevgiler. Ben de ufak bir yazımla katılımda bulundum. Yakında her şey daha iyiye gider umarım; çünkü bundan sonra Gonzo Corpus, yazılı olarak basılacak.

    Bu sefer ki konumuz ''karanlık'' idi...

Merak edip, okumak isteyenler, pdf formatında indirip, keyifle okuyabilirler.


Jeremy Utku Rıfat Yazdı Yaşasın Karanlık
Büyük karteller, kapitalizmin vahşi yapısı, devletlerin savaş ve silah çığırtkanlığı, yazılı bir eser bırakmak veya kendine ait ufacık bir düşünce yerine, kendini ve ailesini zora sokaraktan, beton yığını saçmalıklara yıllarca bel bağlayan insanların dönemine şahitlik ediyoruz biz… Suçlu yaratmak her zaman işin kolayına kaçmaktır; şeytana atarız suçu, olur biter. İnsanoğlunu da, kendisini başından beri, karanlığa sürükleyen günahkar melek ‘’Şeytan’’ misali… Tanrının veya şeytanın cezasını çekiyoruz denir ya, sonuçta gerçekten bu böyle midir? Geceleri suçlular ve kötüler ortaya çıkar; iyi olanlar ise, geceleri uyur ve mutlu/kandırılmış hayatlarına devam ederler. Karanlık bu kadar kötü müdür; yalnız kalmak bize neden bu kadar acı verir? Düşünsel açıdan hiçbir yararı yok mudur?



15 Haziran 2012 Cuma

Essenz - Mundus Numen

 

    Monoteist dinlerin dünyaya hüküm sürmesiyle birlikte, anaerkil düzeni yıkmaya ant içmiş bu düşünce yapısı; kadınları cadılıktan, şeytana tapmak gibi birçok şeyle suçlayıp, yüzyıllar içinde işini başarıyla sonuçlandırmıştır.

    Son günlerde, kadın doğurganlığı, doğum kontrol yöntemleri, sezaryen vs. ile gündem çalkalanırken; ben ise, eski ahitin kopyalarından birinde yer alan bir bilgiyi paylaşmak istiyorum.

  Raziel isimli bölümde, kötülük olarak kabul edilen büyücülük ve güzellik sırlarını, cennetten kovulan Uzza ve Azail tarafından verildiği yazılıyormuş. Ayrıca, Isis-Hathor ve Astarte gibi tanrıçaların deve tezeğini gebeliği önlemek için kullanmalarından bile bahsediliyormuş.

 Demem o ki; teknoloji hızla ilerlerken, kafa yapıları oldukça geriliyor sanırım. Deve tezeğine ne dersiniz değerli kadınlar, sizce işe yarar mı?

Okültizm ve genellikle ayinlerden bahseden, avant-garde black metal tarzında Almanyalı bir topluluk Essenz... 2007'den beri aktif olan grup, geçtiğimiz günlerde ikinci uzun çalar çalışmalarını Mundus Numen adıyla çıkardı. Yaklaşık 52 dakikalık albüm, sürprizlerle dolu ve içten bir çalışma... Yenilikçi ve sıra dışı işlerden hoşlananlar deneyebilir.

http://www.myspace.com/znesseessenz



NOT: Eski ahit kopyalarından alıntı yaptığım bölüm, ''Şeytanın Gizli Tarihi'' adlı kitaptan alınmıştır.






8 Haziran 2012 Cuma

Rorcal and Solar Flare

Zamanın durduğu nadir bir anda, karabasanların bırakmadığı lanet bir gecede, gözlerinin karardığı, yalpalayarak yürüdüğün, içkinin bittiği; sadece son sigaraya ulaşmaya çalıştığın, çaresizlik içinde kıvrandığın o aciz zamanda... Tam kurtuldum derken, gerçek zamana döndüğün o sırada beliren ve oluşan, gerçek hayata dair korkuların; bir an kaçabildiğini sanmıştın oysa ki, yine peşini bırakmadılar elbette. İşte o an, gerçeğin farkına varmış oldun. Acı! Rorcal, İsviçreli bir topluluk. Önceki çalışmalarında post metal, sludge ve doom ağırlıklı bir müzik ortaya koyarken, birkaç yıldır özellikle doom, drone ve düşük tempo black metale yönelmiş durumdalar... Solar Flare ile çıkarmış oldukları bu albüm de, bunu kanıtlar niteliğinde... Son derece depresif, ağır tempo ilerleyen; doom, black metal, sludge, drone tarzına ait sıra dışı bir çalışma. Oldukça az bir kitle tarafından dinlenen albüm,sizler için Son Yudum blog'da... Doom ve türevlerini seven dostlarımın oldukça hoşuna gideceğini düşünüyorum. İyi dinlemeler.

7 Haziran 2012 Perşembe

Gonzo Corpus Sayı 6: KARANLIK

20 Haziran'da yayınlacak sayıda, bu sefer karanlık konusu işlendi. Halen, kendime göre bekleneni verememiş olsam da, Gonzo Corpus cemiyetinden güzel işler çıkacağından oldukça eminim. Müzik: Kontrafaktus - Latibulnum Coda 92 Her şey karanlıktan gelir ve karanlığa döner. http://gonzocorpus.wordpress.com/

Hour of 13 - 333

Geleneksel doom/heavy metal diye tabir ettiğimiz müzik türü, heavy metalin başlangıcını oluşturan proto metal ile geleneksel doom metalin arasında gidip gelen bir müzik türüdür. Retro metal diye de açıklık getirebileceğimiz bu oluşum, daha çok 70'lerin atmosferini yansıtır ve doom müziğin en önemli özelliği olan düşük tempoda ilerlerken, aniden hızlanabilen, sound açısından da yenilikçi olmayan bir metal müzik dalıdır. Hour Of 13, yukarıda bahsettiğim bütün tanımlara uyan, geçmişin metal müziğini icra eden, gelenekselci bir topluluk. Sözlerinde çoğunlukla okültizme yer veren grubun '333' üçüncü uzun çalar çalışması...

2 Haziran 2012 Cumartesi

Video: Kill Devil Hill

1 Haziran 2012 Cuma

Necro Deathmort - The Colonial Script

Necro Deathmort - The Colonial Script
İyi ile kötünün savaşı yaratılıştan beri süregelmekte... İzafi kavramlar oldukları için, neyin ya da kimin veya hangi tarafın iyi/kötü olduğunu kestirmek oldukça güç. Sonuçta, yaşadığımız gezegende beni en çok rahatsız eden düşünce yapısı olan ''ben haklıyım'' vs. mantık yapıları yüzünden, düzgün tartışma ve fikir üretme açısından uygun bir ortam ne yazık ki yaratılamıyor. Bazı görünen ve görünmeyen gizli para güçlerinin de etkisiyle, deyim yerindeyse uyutulan, sömürülen, ele geçirilen insanoğlunun da farkında olmadan desteğiyle, yukarıda bahsettiğim konuşma/tartışma ortamını yaratmak neredeyse imkansız hale gelmek üzere. Belki, her yaştan insan, teknolojik olarak yeniliklere uyum sağlayabiliyor olabilir; peki ya kafa yapıları ne durumda... Orada bir ilerleme mi var, yoksa tam aksine bir gerileme mi söz konusu? Önümüze konulan her şeyi alıyor, benimsiyor ve yaşam biçimi haline getiriyoruz. Neredeyse, televizyonların içine manyetik alıcılar takıldığını düşünmeye bile başlamak üzereyim. Sürekli daha fazlasını isteyen bir insan topluluğu; sürekli bir memnuniyetsizlik durumu... Aşırı kıskançlık, başkaları için yaşama, öteki ve diğer olanı kabul etmeme, küçük gördüklerini aşağılama ve olmayan egosunu tatmin etmek üzerine insanlardan kurulu bence şu anda dünya. Gerek teoloji, gerekse felsefede; hatta yeni akım spiritüel düşüncelerde de çokça yer alan farkındalığın uzağında olan milyonlarca insan ve onlarla yaşamak zorunda kalan kısıtlı bir insan topluluğu. Ne diyebilirim ki, belki de saçmalıyorum. Biz müziğe dönelim en iyisi :) Önceki albümlerinde atmospheric drone, doom dub türleriye karşımıza çıkan Necro Deathmort, üçüncü çalışmasıyla, bir üst noktaya erişebilen, bu derece üretkenlik konusunda sayıca az gruplardan... Son albümlerinde, bazı parçalarda vokal de yer alıyor; hem de öyle böyle bir vokal değil. Sludge, doom, hardcore gruplarında yer alabilecek tarzda ve oldukça başarılı vokaller. Müzik olarak da, doom tarzına daha da yaklaşan grup, dub müzikle doom tarzını inanılmaz güzellikte harmanlarken, dark ambient, noise, drone tarzından da uzaklaşmış sayılmaz. İlk iki albümlerinden de güzel ve başarılı olan ''The Colonial Script'' nefreti, düşünceyi, karanlığı, atmosferi ve bunun gibi sıra dışı birçok özelliği barındırıyor. En azından, sokakta ya da televizyonda gördüğümüz sahte, maskeli suratlardan bizleri uzak tutuyor adeta; gerçekleri görmemizi sağlıyor, hatırlatıyor. Lafı en iyisi Necro Deathmort'a bırakmak en iyisi...
Related Posts with Thumbnails