28 Aralık 2007 Cuma

Sansür ve yasakçı zihniyet...

Çok garip bir ülkede yaşadığımızdan bazı şeyleri anlamak çok güç olabiliyor..
Zamanında Trt tarafından yasaklanan bazı sanatçıları ,arabesk icra eden müzisyenleri yıllar sonra devlet televizyonlarında görebiliyoruz..İyi mi kötü mü? bilemeyeceğim ama..Tabii ki iyi bir şey olsa gerek..Sonuçta bizler hiç bir şekilde hiç bir müziğin,düşüncenin,insanların görüşlerinden ve tarzlarından ötürü yasaklanmasını istemeyiz..
Üç beş tane arabesk sanatçısı Trt de çıkıyor diye artık yasakçı,sansürcü zihniyeti yoketmiş olmuyoruz...
Hatta tam aksine son yıllarda iyice yasaklayıcı,baskıcı bir toplum ve devlet olma yolunda ilerliyoruz kanımca...Eski kırmızı noktalı erotik filmler yok,filmlerde ki sevişme sahneleri televizyon kanalına göre istediklerini yerden kesip,istedikleri yerden tekrar oynatmaya devam edebiliyorlar..Bu ve bunun gibi daha çok konu var .....
Müzik grubunuzun olduğunu düşünün.Albüm yapmak istiyorsunuz ingilizce olarak küfür edebilirsiniz,bir şeyleri sert bir dille eleştirebilirisiniz ama asla bunları türkçe olarak yayımlayamazsınız..Amerika da adamlar kendi başkanlarına bile ana avrat düz gidebiliyorlar.Ki;dinliyoruz bunları değil mi??Hip-hop müzikten,rock-metal müziğe kadar her sanatçı istediğini yazıyor ,söylüyor..Sadece albümü satın alırken PARENTAL ADVISORY EXPLICIT CONTENT yazısını koyuyorlar oluyor bitiyor bu kadar basit..Gayet özgürce insanlar fikirlerini,en güzel temsil etmek için kullandıkları müziklerini herhangi bir kısıtlama olmadan icra edebiliyorlar..


Burada Tayyip Erdoğan için herhangi kötü bir şey söyleyin,küfür edin bakalım neler olacak????Adamın mahkemeye vermediği dergi,gazete,yazar kalmadı yahu!!
Bu nasıl ilerici bir toplum görüşüdür.Bundan bahsetmek bile istemiyorum çok uzar gider hepimiz neler olduğunu gayet net bir şekilde biliyor ve görüyoruz zaten..
Son zamanlarda kapatılan internet sitelerinden bahsetmek istiyorum..Özellikle bugün kü yazısında Oray Eğin ciddi olarak değinmişti.Başlığı pornomu geri istiyorum...Çok yanlış bir davranış olarak youporn u kapattılar.Zaman zaman youtube da kapatıp duruyorlar..Çeşitli sinema altyazı sitelerini de...Madem porno ile bir derdiniz var.Çocuk pornosu ile ilgili siteleri bulun ve onları engelleyin.Porno yasak bir şey değil ayrıca..Yasaksa hepsini kapatın.Gücünüz yetiyorsa tabii, kapatamazsınız hemen yenileri açılır siz kapatana kadar...Porno dünyada ciddi bir sektör.Severiz sevmeyiz bu bizim bileceğimiz iş.Ama yasakçı,zorlama üzerine kurulu ve baskıcı zihniyetlerle yapılacak işler değil bunlar.

26 Aralık 2007 Çarşamba

KATRA



Katra Solopuro 1984 doğumlu son yıllarda müzik konusunda büyük bir çıkış ve başarı yakalayan Finlandiya'dan genç bir müzisyen..
Albümde ki tarza gelecek olursak gothic-senfonik rock metal yapıyor..12 parçalık albümünde kendi tarzının pek dışına çıkmayan,bazen folk müzik etkileri de hissedilen başarılı kendi ayarında temiz bir albüm bizlerle..Sakin parçalar da var,biraz hızlı parçalarda.Bence gayet başarılı olmuş.Gayet mütevazi bir çalışma bundan sonra gelecek yeni albüm ve albümlerinde daha büyük bir başarıyı yakalayacağından eminim..

MySpace URL:

http://www.myspace.com/katramusic
Website:
http://www.katra.fi/www/

Resmi video klibi olmasa da bir fikir edinmeniz için Youtube dan bir şarkısı:



Bu video klip ise 2007 Finlandiya eurovision finalinden bir görüntüden ibaret:

Açıkçası pek iyi bir performans değil ama gene de bilgi sahbi olmamaız için iyi oluyor sanırım...


Albüm gene de fena değil dediğim gibi kafanızı dinlendirir,sizi sıkmaz öylesine takar dinlerisniz...Size kalmış dostlarım..

16 Aralık 2007 Pazar

Müziğin hayvanlara yaptığı etki...



Evet bir köpeğim var..Bu olay olalı aslında biraz zaman geçti..Ajandama not almıştım o yüzden sorun yoktu bu gece aklıma geldi kısaca anlatayım dedim..
Geçtiğimiz aylardan birinde olmuş olabilir..Ucuza kaset almıştım.Malum artık devir mp3 çağı kaset alan enayilerden biri olarak;Pink Floyd un ummagumma vol.2 adlı kasetini aldım.Dinlemeye başladım gece saat dördü gösteriyordu A tarafının sonlarına doğru gelirken zaten acayip olan müzik daha da acayip bir hale bürünmüştü..Başka oda da olan köpeğim birden durdurulmayacak şekilde yerinde havlamaya başladı,daha sonra bulunduğum odaya geldi.Dolaştı durdu odanın içinde seslerin nereden geldiğini çözmeye çalışıyordu..Ben önce dışarıdan bir ses duyup ona tepki gösterdiğini zannettimm...Kaseti durdurdum oda susmuştu,sokağı dinledim.Çıt sesi dahi çıkmıyordu..Kaseti tekrar başlattım..Parçayı başına aldım aldım bu sefer ve gene aynı şey oldu köpeğim delirmek üzereydi..Sadece bu kadar paylaşmak istedim sadece..

FIVE HORSE JOHNSON

Çok fazla uzatmadan boktan,devrik cümlelerimle sizleri germeden kısaca bahsedecek olursak FIVE HORSE JOHNSON stoner rock-blues-hard rock tarzını icra etmekte.Türün az çok yakından seveniyseniz hiç kaçırmayın hemen dinleyin derim..
Bu arada konu sapması olacak ama..Aklıma bir şey geldi nereden geldi diyecek olursanız bu grupla alaklı ama şu an anlatamam..Bir site var bilmem türkiye sıralamasında ilk 500 e girmiş www.bunalti.com
Hayy lanet olsun adamlar her ay bir sürü reklma alıyorlar,haksız yere yasal olmayan yollardan para kazanıyorlar hem de bir siteyi tamamen taklit ederek bu kadarıda olmaz yahu dedirtecek cinsten tabii ki alıntı yaptıkları site kadar olamasalar da pek hoş bir davranış değil bu.Çünkü genelde yayınladıkları linklerin ve paylaşımların 3/2 si www.mediportal.ru dan alıntı.Oradan indiriyorlar ondan sonra kendileri rapidshare e yüklüyorlar..Bir Türk'ün yapabileceği de ancak bu kadar olabilir zaten...
Siz de bakın ,kıyaslayın,araştırın demek istediğimi anlayacaksınız...




Five Horse Johnson a dönecek olursak;arıza alkol,sigara,kadın kız ,bela müziği diyebiliriz..İçki alemindeyseniz biraz dertliyseniz,insanlarla kolay anlaşamıyor ama sağlam ağır bir insansanız ..Sert amerikan rock,blues,stoner yapan bu grubu bir deneyin derim...Ben en az üç albümlerini dinledim..İlk albümleri pek iyi gibi değil 1996 tarihli.Diğerleri hatta 2000 ve sonrasında çıkarıkları albümler gayet iyi ve daha iyiye giden çalışmalar..
Linkleri alta yazıyorum merak edenler incelesin,hoşuna giden edinsin..

http://www.fivehorsejohnson.com/
http://www.myspace.com/fhj



İki tane de youtube videolarını ekliyorum..Keyfinize bakın...İyi eğlenceler..
Five Horse Johnson-Cherry Red


Five Horse Johnson-Missippi King

12 Aralık 2007 Çarşamba

18.Efes Pilsen Blues Festivali nin ardından...

Gerçekten çok güzel bir festival oldu.Gerek katılımcıların kalitesi,gerek grup ve sanatçıların performansları,sakin ama güzel bir konser izlememizi sağladı açıkçası...Rock ya da metal konserlerinde görmeye alışık olduğumuz o basit insan kitlesi,varoş gençleri,geri zekalı ve de gereksiz pek fazla insan yoktu...
Bilet fiyatlarıda pek de pahalı değil di bence..Öğrenci biletleri oldukça ucuzdu hatta.Bu açıdan Efes Pilsen'i kutlarım..Genellikle öğrenciler,genç insanlar ve yaşı biraz daha ilerlemiş ama blues müziğinden kopamamaış sadık,eğitimli bir dinleyici kitlesi ile karşılaştım..Bu da oldukça hoşuma gitti doğrusu..
Grupların performasnlarından bahsetmek istersem:23 konser verip,günlerce şehir şehir dolaşan yaşını başını almış bu genç ruhlu müzisyenleri kesinlikle kutlamak gerek hiç kolay bir şey değil yaptıkları..Hiç bir yorgunluk belirtisi göstermeden,dur durak bilmeden şarkılarını çaldılar,söylediler..Bizlere de zevkli anlar yaşattılar..
BernarD Allison özellikle oldukça iyiydi.Tek kişilik orkestra Adolphus Bell,John Primer usta hepsi ama hepsi hakkını verdiler konserin..
Seneye gerçekleşecek olan Blues festivali dört gözle bekliyor olacağım..
Umarım seneye de ERIC GALES gelir..

8 Aralık 2007 Cumartesi

Blues festivaline doğru yol alırken....

Evet,o gün geldi işte aslında dün de program vardı ama;ben bugün gitmek istedim..Öğlen vaktiyle kalktım şekersiz koyu kahve içiyorum.Biraz müzik dinliyorum.Nedense dün gece kötü bir gece geçirmiş olmama rağmen kendimi çok da kötü hissediyor değilim.Biraz içimdekileri attım herhalde..Bazen insanlarla tartışmak sözlü ya da yazılı bile yetiyor sanırım...
Akşam 19.30 saati gibi festival'in cumartesi günkü İstanbul ayağı başlayacak..Daha sonra da Blues cu amcalar tekirdağ'a doğru yola koyulacaklar galiba..Son bir kaç konserleri kaldı.Uzun süren bir maratondan sonra yakında Türkiye konserleri bitmiş olacak...
Neyse gece ya da sabah eve geldiğim zaman bu sefer de festival izlenimlerimi anlatırım biraz..Neler iyiydi?neler kötüydü gibi..

24 Kasım 2007 Cumartesi

SEBASTIAN BACH-ANGEL DOWN



Sebastian Bach deyince aklımıza ilk olarak SKIDROW geliyor..Atlantic Records destekli grupla aynı ismi taşıyan Skidrow albümleri epey bir ses getirdikten sonra Slave to the grind adlı baş yapıtı da çıkartan grup Subhuman race ile isteneni verememişti..Sonrasında çıkan 5 parçalık bir albüm ve bir tane best of var sanırım ..Neyse konumuz zaten Skidrow değil..Ne olmuş ne bitmiş bilemem tabii ki.Sebastian gruptan ayrılmış bir şekilde Skidrow da ismine ve geçmişine kadro değişikliklerine rağmen albüm çıkarmaya devam etmiş.Halen de devam etmekte..Ülkemizi de iki defa ziyaret eden hard'n heavy nin bu yakışıklı,çekici güzel ve yırtıcı sesli yıldızını ben de bir kere izleme fırsatına erişmiştim..2004 yılında ki İstanbul konseriydi.Gayet güzel bir konser olmuştu.Grup oradan Ankara'ya gitti.İkinci kez Türkiye'ye geldiğinde ben gitmedim,gerek duymadım..Neyse tekrar asıl konumuzun dışına çıkıyoruz..Sadece yeni çıkan bu müthiş hard rock-heavy metal ziyafeti olan albümden bahsetmek istiyorumm..

Fırından yeni çıkmış ekmek gibi olan albümümüz..Müthiş bir başlangıç şarkısıyla başlıyor..Merak edenler dinlemek isteyenler için ilk parça aşağıda link de mevcuttur..Parçanın adı albüm ismiyle hızlı,sert,iddialı bir albüm giriş parçası..
Özellikle anlıyoruz ki;Sebastian Bach rock ruhundan hiç bir şey kaybetmemiş bu albümde bize onu güzelce gösteriyor..Yaşının iyice ilerlemesine rağmen çığlıklar artmış,vokal olarak daha sert,daha hisli bir söyleme bırakmış kendisini kendimce..Herhalde bir şeylere oldukça kızmış..Ulan bizdik bir zamanlar bu alemlerin kralı şimdi ne oldu da bu müzik piyasası falan diyerekten bir gazla yapmış sanırım bu albümü..Ayrıca albümü dinlerken ilginizi çekecek bir diğer nokta ise:Axl Rose üstadın bazı parçalarda back vokalde bulunması.44 lük Axl hala taş gibi..Sebastian için bir şey söylemiyoruz o her zaman ve halen iyi..Axl için neden süphelendiğimize gelirsek biliyorsunuz uzun bir süre müziğe ara vermişti..Tekrar Guns la bir dönüş projesi içinde şüphemiz o yüzden di..Albüm gayet gaz parçalardan oluşuyor..Sadece iki parça balad gibi o kadar.. Gerisi tam tamına gerçek hard-rock sıkı heavy metal anlayacağınız...Çağın müziğine uygun,rock ruhunu kaybetmemiş güçlü sound u kendini çekici kılan bu albümü rock sever herkes dinlesin herkese dinletsin...

Fazla söze geek yok.İlk parçanın yer aldığı linki de veriyorum..Hoşçakalın..Müzikle kalın...
http://www.badongo.com/file/5265769
Photo Sharing and Video Hosting at Photobucket

18 Kasım 2007 Pazar

EFES BLUES FESTIVAL 18

Her sene tekrarlayaraktan; bu sene gideceğim,bu sene gideceğim diyordum..Sanırım içimde tam bir istek yokmuş.Blues müziği son bir senedir daha iyi takip etmem,daha çok dinlemem, bu sefer gerçekten istediğimden emin olduğum bu yıl ilk defa festivale gideceğim..
Aslında bu sene kesinlikle giderim dememin ilk nedeni Bernard Allison dır..
Itunes'un blues radyolarından herhangi birini dinliyordum..Uzunca bir süre dinlemiştim..Bir ara bir şarkı başladı,girişi çok hoşuma gitmişti..Hemen ufak not kağıtlarıma yazdım..Biraz sonra ise;hazır itunes programı açıkken belki vardır diyerekten arama yaptım ve buldum Bernard Allison'ı..Itunes blues radyolarından birinde dinlediğim şarkısı ise BAD LOVE idi..30 ar saniye de olsa şarkıları dinlemek yetmişti..Hemen albümlerini edinmye çalıştım..Bir kaçını buldum.Muazzam kalitede hemen hemen her albümü biraz daha farklı bazen,sert rock blues,bazen funk,bazen de sakin blues takılan bu şahane gitar vokale hayran kalmıştım kısa süre içerisinde..
Ve bu adam EFES PILSEN BLUES FESTIVAL 18 de ülkemizi ziyaret ediyor.Tam 20 şehrimizde konser verecekler..Kusura bakmayın diğer Blues sanatçılarıyla ilgili pek bir bilgim yok o yüzden fazla yorum yapamayacağım..Araştırmalarıma başladım ama..
Fiyatları da gayet uygun olan bu gerçek müzik şölenine herkes gitsin.Rock-blues neymiş görsünler..Ben bir kaç kişi çağırdım,sonuçta zevkli bir festival-konser olacak ama herkes ık-mık yaptı..Aman kendileri bilirler..Lütfi Kırdar'ın ve tüm Türkiye de konser verdikleri mekanlarının dolup taşacağından adım gibi eminim..HAtta tahminimce İstanbul dışı seyirci,dinleyici daha çok rağbet gösterecektir bu da şüphesiz..Müziğe, gerçek müziğe aç Anadolu ve diğer bölgelirimizde ki gençler,öğrenciler,çalışanlar,sağlam müzik dinleyicileri bu konserleri boş geçmeyecektir..! Bizim İstanbul daki götü kalkıklar gibi yapmazlar umarım..İşin kötü tarafı(bence tabii bizim burada da gerçi gidince göreceğim ama tahmin edebiliyorum)gerçek blues cuların,rockerların,öğrencilerin,genç ve her zaman genç hissedecek insanlarımızn yerine çoğunluk olarak zengin kodaman tiplerin mekanı işgal edeceğinden eminim...Ne yapalım gelsinler..Onlar için şu bu gelmiş önemli değil ki zaten..Bir konser olsun,lafta etkinlik olsun,gösteri olsun kaçırmazlar..
Neyse gerekli bilgi için bazı siteleri vermek istiyorum.Dediğim gibi ilgisiz kalmayalım.Bu adamlar yaşını başını almış,hayatını sadece blues müziğe vermiş,geçimini buradan kazanan gerçek müzik savaşçıları..Sağolun görüşmek üzere..


http://www.efesblues.com/
http://www.bernardallison.com/
http://www.myspace.com/bernardallisongroup
http://www.biletix.com
http://www.johnprimerblues.com/


JOHN PRIMER- SLIDE


JOHN PRIMER-LIVE



BERNARD ALLISON-TOO COOL


BERNARD ALLISON-VOODOO CHILE

Adolphus Bell en La Plata.Argentina

17 Kasım 2007 Cumartesi

DEVOLVED-CALCULATED-2004

Devolved için sıra dışı,hızlı ve ,endüstriyel öğeler barındıran teknik thrash death metal diyebiliriz..
Elimde şu an Calculated albümü bulunuyor..Avustralyalı grubun zaten sadece iki albümleri yayınlanmış...İlk albümleri Technologies(2001) ve 2004 tarihli Calculated şimdilik son albümleri...
Calculated albümü on iki şarkıdan oluşuyor.Son parça bonus track kendi yorumlarını kattıkları Metallica'dan Battery..Albümde 12 parça da birbirinden hızlı,teknik,brutal..Yer yer sample lara yer verilmiş.Grup kendi sound nu,tarzını iki albümlük kariyerleri olmasına rağmen çok sağlam oturtmuş..

Tamamen kafa patlatan bu albümü mutlaka bir yerlerden bulun ve dinleyin..Kulaklarınız şişene kadar dinleyin...
Calculated albümünden 8. parça
VEX -DEVOLVED


Grup üyeler:
John Sankey - drums
Brett Noordin - guitar
Patrick Brown - Samples
Brett Carpio - guitar
Leighton Kearns - bass
Kyle Zemanek - lead vocals


Web siteleri:
http://www.devolved.net/
Myspace sayfaları:
http://www.myspace.com/devolvedmetal

Henüz elimde olmayan ilk albümleri Technologies den süper bir parça ve klibi...
Devolved - Distorted

8 Kasım 2007 Perşembe

Başlıksız ve sonu olmayan.....

Üç yıl önce elimde kalan son şeyi evimi satmış ve annemle aramı açmıştım..Neredeyse annemi de üç senedir görmüyordum.Ciğerlerimden bir tanesine verem teşhisi konulmuş ve alınmıştı,uzun zamandır sağlık sorunları çekiyor ve uzun süredir işsizdim..Emekli maaaşım sigara parama ancak yetebiliyordu...
Artık istediğim gibi yürüyemiyor,belirli bir süreden sonra nefesim tıkanıyor konuşamıyordum...Eski dostlarımın hiç birini görmüyordum.Yanımda hiç kimsem kalmamıştı..Şu koca dünyada tek başıma küçücük ve pis bir otel odasında ben,ucuz şarabım,sigaram ve boktan televizyonda,boktan programlarla baş başaydık...
Yıllar çok çabuk geçmişti.Eski günler aklımdan geçiyordu.Tek başıma sarhoş oluyordum..Ne zaman sigara paketine baksam bitiyordu.Zaten sigara paketine ne kadar sigaram kalmış diye bakacak olursanız emin olun ki:o paket kısa bir süre sonra bitecektir.Yeni paket alacak paranız yoksa bu çok kötü bir durumdur..Hele son sigaranızı içmek.Çok acı,ama en zevklisidir...Son sigara,son nefes,buruşturularak yere atılmış sigara paketi..Bitmemesini istiyorum.Ama yavaş yavaş o da benim gibi kendini çekiyor.eriyor,tükeniyor ve bitiyor..
Yürüyecek,konuşacak gücüm kalmamıştı..Traş olamamaıştım.Şarabımıda ceketimin cebine sokarak dışarı çıkma isteği duydum..Aylardır cep telefonum kapalı,kimseyle görüşmek istemiyordum.O anın gelmesini bekliyordum..Cehennem ve günah bekçisinin beni yanına alıp götürmesini bekliyordum...Az kalmıştı..Bunu hissedebiliyordum.Son kez insanların arasına çıkmak,onların arasına karışmak istiyordum sadece..
Yürümekde zorlanıyor yürüyemiyordum hatta..O kalabalık ama hiç doluluğu olmayan, hayatımın geçtiği bu lanet caddede yürümeye çalışıyordum.Gözlerim hiç iyi görünmüyor ve insanlar bana çok kötü bakıyorlardı..Şarabımdan bir yudum aldım..Şişenin sonuna gelmiştim..Cebimde sadece bir şişe ucuz şarap ve en ucuz sigaradan alacak kadar param kalmıştı..Zor zar bir dükkana girerek bir şişe şarap ve sigara alarak dışarı çıktım.Tekrar hayatımın geçtiği,beni tüketen bu caddeye baktım.Artık gücüm kalmamıştı..Bir kaldırıma istemeyerek de olsa oturdum..Sadece insanlara bakıyordum.Herkes bana kızgındı ve hep beni suçlamışlardı..Bütün bir hayatım gözlerimin önünden geçti..Bir sigara yakmaya çalıştım..Ellerim titriyor yakmakta güçlük çekiyordum..Kimse yardım etmiyor,bakmıyorlardı bile..Bakanlar olsa da kafalarını çevirip yürümeye devam ediyorlardı..Uzun uğraşlarım sonucu tek başıma sigaramı yakmıştım..Bir kaç nefes çektim..Ağlamaya başladım..Sigaram bitmeden ayağa kalktım.Bir an kendimi toparlar gibi oldum ve doğru otel odasının yerini tuttum..
Şarabımı açtım.Zaten mantarı yoktu..Uzun uzun yudumlar aldım,ağlamaya devam ettim..Yıllardır içmediğim gün ya da saat başı olmamaıştı..Epey sarhoş olmuştum.Çok acı çekiyordum..Bir yudum daha kafama diktim..Sigara yaktım..Neredeyse dumanı yuttum..Eskiden yanımda olan arkadaşlarım son yıllarda beni görmek bile istemiyorlardı..Eski karım,çocuklarım telefonlarıma bile çıkmamışlardı yıllardır..
Son yıllarda edindiğim arkadaşlarım sokak adamları ve kaybedenlerden oluşuyordu.Birbirimizi çok iyi anlıyor ve iyi anlaşıyorduk..Onlar da teker teker gitmişti..Ben tek kalmıştım ve sıra bana gelmişti...
Şişe elimde duruyor,onu içip bitirmemi bekliyordu..Sigara paketini elime alıp son bir sigara çıkardım.Güzelce onu yaktım.Hayattaki en güzel iki şeydi benim için:biri sigara içmek,diğeride şarap ve para bulursam rakıydı..
Şişeyi bitirdim..Sigaramda bitmişti...Her şeyin sonu gelmişti artık...

30 Ekim 2007 Salı

SCUM OF THE EARTH-SLEAZE FREAK 2007

Yazının hem de en başında belirtmek isterim ki:eğer WHITE ZOMBIE-ROB ZOMBIE yi ya da o tarz grupları sevmiyorsanız..Okumayın çünkü sevmeyeceksiniz..Ama siz de ZOMBIE tarzı müziği seviyorsanız..Buradan beni takip edin...

SCUM OF THE EARTH eski ROB ZOMBIE gitaristi Riggs in bir oluşumu..Vokalde ve gitarda Riggs var zaten...

Davulda ise WHITE ZOMBIE nin LA SAXORCISTO DEVIL MUSIC VOL.1 adlı başyaıpıtından hatırlayacağımız Ivan de prume var..Yalnız yeni albümlerinde bir değişiklik olmuş PRONG un davulcusu Dan laudo grupta bulunuyor..
Diğer gitarist Skyla Talon,bass gitarda ise:Brandon yer almakta...


Gelelim bilmeyenler.yeni dinleyecek olanlar ve ilgisini çekecekler için grubun tarzını biraz anlatalım...İlk başta söylediğim White Zombie,Rob Zombie e oldukça yakın bir grup.Fakat tamamen aynısı da diyemeyiz tabii...
Grubun ilk albümü BLAH BLAH BLAH LOVE SONGS 2004'de çıkmıştı..Oldukça vakit geçirici,hiç kendini sıkmadan dinleten,teknololjik altyapılara sahip,rock n roll müziğine saygılı ve unutmayan,biraz eğlenceli,biraz satanik,içinde oldukça korku öğesi barındıran çok güzel bir albümdü...Belirtmemiz gereker ki:Rob Zombie müziğine çok benziyor olmasının bir kaç nedenlerinden biri öncelikle Rigss in önceden ROB ZOMBIE nin gitaristi olması.İkincisi ise;Vokalinin de ROB ZOMBIE ye bazı bölümlerde oldukça benzemesi..


Albümün sağlam parçalarından biri olan GET YOUR DEAD ON izleyelim ve dinleyelim...

İlk albüm 10/10 bir albüm olmasa da çok güzel çalışmaydı..Aradan üç sene geçti yeni albümlerini piyasaya sürdüler..

SLEAZE FREAK
Bombshell from hell adlı klip çalışmalarının da bulunduğu süper gaz parçalarıyla giriyorlar albüme..Daha ilk şarkıdan ilk albüme göre bir oturaklık sezebiliyorsunuz..Albümün en iyi parçalarından biri Bombshell from hell

Hate x 13 biraz arıza bir başlangıca sahip,Riggs in vokali etkileyici.Kendini hiç bırakmayan ilk parçayla tamamen uyuşmuş bir parça..

Sleaze Freak albüme adını veren parça gidişatı bozmuyor ve aynı tarzda ilerliyor albüm..İlk iki parça kadar iddiası olmayan bir parça bence albümün adını taşımasına rağmen ama eminim ki dinledikçe daha da çok seveceğim...

Devilscum biraz geçiştirici gibi geldi bana...Kötü değil sadece albümde ki ara parçalardan biri...Geçişi sağlamak amacıyla..

Deathstomp kısa ama basit ama etkileyici,akılda kalıcı bence çok hoş....

I am monster Zombie vari bir intro ile başlıyor.. Albümde genel olarak Riggs in vokali acayip bazen işi kurtarıyor ve çok daha güzel hale getiriyor..Nakarat gayet hoş bir parça,çok da güzel ilerliyor...

Lovepig Sikici bir introyla giriyorlar gene..Güzel.basit gitar oynamaları,korkunç Riggs vokal teknikleri,sert gitarlar,güzel bir ruh..Albümün en iyi parçalarından biri bu da..

Şu ana kadar boktan,kötü dinlenmez bir parça çıkmadı henüz...Bakalım kritik yazarları,aptal dergi yazarları neler yazacaklar.Beğenmezler bunu da..Ben beğeniyorum ya o yüzden hehehe::))))

Macabro expectaculo orta karar güzel bir şarkı...

Corpse grinders Müthiş bir başlangıç,süper vokaller,sert gitarlar basit ama çok uyumlu şarkı..Kısa süren ama insanı gaza getiren albümün en iyilerinden bence...

The devil made me do it 2 aynı gaz düzeyinde giden albümün 10. parçası..Halen sıkılmadık,dinledikçe daha da hoşumuza giden bir albüm oldu gerçekten..Müzikal altyapı çok güzel uydurulmuş.Hiç bozmadan devam ediyor..

Scum-o rama Bir dakikalık bir geçiş parçası gene...Gayet güzel...



13 Freaks arıza gitarlarla başladık gene..Hızlı,eski heavy hızlığını andıran,sert,sonuna doğru biraz değişip ruhunu da koyan bir şarkı...Kesin ve emin aslında 13 parçalık albümden 9 u kesin hit ve favori parçalardır söyleyeyim..

Just like me Yavaş ve akustik başlayan parça sonradan etkili bir vokalle ve gitarlarla devam ediyor..Oldukça duygu yüklü,gerçekten hisli,ruhlu bir parça...Albümün son parçası ve çok güzel olmuş bu parçayla kapatmaları...Çok güzel....Biraz eski rock havası,biraz punk rock ruhunun vurdumduymazlığı var süper olmuş...



İlk albüme göre göre çok daha iyi olan bu albümden bir çok filmede parça göndireleciğinden eminim...10 üzerinden benden 9 alıyor....
Son albümleri Sleaze Freak den ilk açılış parçası
BOMBSHELL FROMHELL yazımızı bitiriyoruz...




http://www.scumoftheearth.com/

http://www.myspace.com/scumoftheearth

23 Ekim 2007 Salı

Türkiye'de ki yeni gelişen müzik akımı...

Gene biraz öfke ve isyan dolu bir yazı bozması olacak sanırım...Nereden başlasam diye düşünürken içtiğim viskinin sayesinde aklıma geldi..
Hım... Tamam Fear Factory'den başlıyoruz...Ne alaka demeyin okursannız bazı şeyleri anlamış olursunuz..Hatta okuyan biraz genç arkadaşlarımız varsa bazı olayları daha iyi kavrayacaklardır.Bu ülkenin insanı biraz acayip sevgili dostlarım..Biraz kişiliksiz insanlar çoğunlukta olduğu için, ya da şöyle diyelim 20 yaşını geçmesine rağmen halen kişilik sorunları yaşayan,kişiliğini bulamayan ve halende arayış içersindeki insanlarımız oldukça çoğunluktadır..








Ben ve değerli bir dostum bundan 8-9 sene önce çeşitli mekanlara gider,takılır,içki içip,insanlarla sohbet eder etrafı gözlemlerdik...Fear Factory o zamanlar 95 de Demanufacture ile patlamış Obsolete(1998) ise yeni çıkmıştı..Basitçe o zamanlar Fear factory dinliyoruz dediğimiz zaman rocker bokur,metalci,metal dinleyicisi olan kişilerin çoğu bize ne oldu lan technomu dinliyorsunuz diyen insanlardı..Aranızda gidenler varsa hatırlar..Kreator-Samael konserinde Samael i yuhalamış bu zavallı insanlar şu anda dediğim grupları olmasa bile o tarzda bir çok grubu dinliyor ve benimsiyor..İnanılmaz at gözlüklü bu arkadaşlar nasıl olduysa bu tarz müziklere yöneldiler..Belkide gittikleri mekanlarda asıldıkları karılara daha iyi yazabilmek için yapıyorlardır..Asıl sorun şu:Türkiye her şeyde olduğu gibi teknolojiyi,bazı moda akımlarını en az 10 sene geriden takip ediyor..İnsanlarımızın bazı yerlerde beyni basmadığından dolayı biraz geç algılayabiliyorlar..Başka şekilde düşünücek olursak teknolojide modası geçmiş ürünleri bize kakaladılar.Bizimkilerin önüne yeni bir şey koydunmu,bu son moda deyince her şeyi alır..Örneğin;VCD halen ülkemizde üretilen,satılan bir ürün..Modası yurtdışında 10 sene bitmiş bir şey hala bizde satabiliyor...
Müzik sektöründe de bu böyle oldu.10 sene önce internet bu kadar yaygın değilken bir haberdiler dünyadan,müzik haberlerinden..Adsl in de gelmesiyle işler değişti..Filmler internetten indiriliyor,her çeşit müzik dinlenebiliyor yeni yeni değişik tarzları dinliyor ve öğreniyorlardı.Sinema siteleri karıştırılıp yeni filmler hatta çıkmamış yakında çıkacak filmler hakkında bilgi sahibi olunuyor,hatta indirilip izlenebiliyordu..Bir yerde dergiye para vermeyen,kitabı ödünç isteyip hacılayan,sinemaya gitmeyen(para vermek istemeyen)vs. vs. insanlar için müthiş bir olay internet..Ama bu insanların içindeki o dar görüşü kaldırmadı tabii ki..Önemli olan bakış açılarının değişmesidir..Çok kitap okumuş,bilmem ne üniversitesini bitirmiş falanca bir insan vardır.Ama o kadar vizyonu dardır ki?İnanamazsınız.İnternet,gelişen yeni teknoloji,cep telefonları var artık.Ama telefonla konuşmasını bile bilmeyen,kapatılması gereken yerde kapatmayan.Kapatırmısınız dediklerinde neden kapatacakmışım ki diyecek kadar kaba ve küstah insanlar var ne yazık ki!!!

Geçtiğimiz bir kaç gün içinde yaşadığım bir olayı paylaşmak istiyorum,
Kardeşimle trene bindik bir şeyler almak için Bakırköy'e gidecektik..Tren Bakırköy istasyonuna yaklaştı ve durdu haliyle.Kapılar açıldı inmeye çalışırken,insanların inecek yolcuların inmeden binmeye çalıştıklarını gördüm.İşin garip tarafı kimse sesini çıkarmıyordu.Kim daha güçlüyse o geçiyor,iniyor ya da biniyordu..Ben inmeye hazırlanırken genç bir arkadışmız beni görmesine rağmen itekleyerek içeriye girmeye çalıştı..Benimde tepem atıı.Dur dur dur!!!Dedim ve çocuğu itekleyrek kapının dışına çıkarttım..Çocuk önce ağbi dedi ne yapıyorsun yani ben ne yaptım ki?Beni neden dışarı çıkarttın edasıyla..Bende inecek yolcular inmeden binemezsin.Bunu bilmiyormusun dedim??Arka tarafta ise insanlar garip garip bana bakıyorlardı,sanki suçu işleyen benmişim ve çok kötü bir şey yapmışım gibi..Küfür ederek indik,yürüdük ve uzaklaştık..Örnekler çok ki aslında.hepimizin gündelik hayat içerisinde yaşadığımız olaylar,terbiyesizlikler,saygısılıklar..........

Gene uçup gitmişim başka konulara:)))Yeni gençler biraz daha şanslı müzik konusunda daha çok seçenekleri var.Daha fazla mekan var,daha fazla konser oluyor.Dergiler,internet siteleri....10 sene önceki at gözlüklülere benzemiyorlar..O yaznın aslını bulsam direk aynısını yazardım buraya aslında..Hatırladığım kadarıyla ŞEBEK dergisinin 98 tarihli sayılarıdan biridir..Bir arkadaş mektup yolamış.Okur panosu gibi bir bölüme.Şöyle demiş;Machine Head,Konkhra dinleyipte kendini sert sana dallamalara..........Gerisini hatırlayamıyorum.. Konkhra ve Machine head de sataşmasının nedeni yeni bir tür yaratmış olmaları,aşırı sert soundları arkadaşımızı çok rahatsız etmiş.Bak sen yahu işe?? 98 yılında dinleyiciler böyleydi işte..Ovv tam yazımı sonlandıracaktım ki aklıma bir şey geldi..Şebek dergisinde hatırladığım kadarıyla (at gözlüklüler topluluğuydu resmen zaten ya!!Bizde başka bir bok diye alıyorduk işte..)Overkill yeni bir albüm yayınladı mesela yazı yazılmıyordu OVERKILL hakkında çünkü; OVERKILL tarzını değiştirmişti,davayı satmıştı...Yıllar yılı METALLICA,SEPULTURA,SLAYER sattılar yeni müzik dünyasına yenildiler diyen bu kişiler artık etkin değil ona seviniyorum...Tartışma platformları arttı hele şükür..Kim ne isterse onu dinliyor,öğrenmek istediğini öğreniyor bu kadar basittir zaten...Gereksiz,konuşmaktan aciz,bilgisiz insanlar halen bu piyasada mı?..Evet halen böyleleri var tabi..Herkesin bir zamanı var derler..Onlarında vardır elbet..Sonsuza dek böyle gidecek değil ya....Çeşitlilik çok önemli ve şu an bu var artık...

MACHINE HEAD-OLD(1994)


22 Ekim 2007 Pazartesi

HALLOWEEN 2007 ROB ZOMBIE



Müzik işinde yeterince başarıyı,ödülü ve parayı kazandıktan sonra 2000 yılından sonra sinema yönetmenliğiniyle de uğraşan becerikli ve zeki rocker ROB ZOMBIE üstadımız yeni filmi Halloween ile karşımızda..
Hepimizin bildiği gibi aslında film yeni bir film değil,bir yeniden çevrim...John Carpenter aynı adlı 1978 tarihli Halloween klasiğini bu sefer Rob Zombie'nin yorumuyla izliyoruz...Rob Zombie'in bu üçüncü filmi.bu filmle ilgili kısaca bir şey söylemek istersem,filmde ROB ZOMBIE nin bir önceki filmi DEVIL REJECTS'te de rastladığımız biraz katile odaklanma ve onun gözüyle bakmak,bir yerde onu yüceltme gibi bazı ufak detaylar var...Katilin nasıl bu hale geldiğini uzun uzun anlatır gibi sanki..Aile içi iletişim bozuklukları,alkolik bir baba,annenin yaptığı striptiz işi,çocuklara olan ilgisizlik sonucu katilimizin içindeki nefreti daha küçük bir çocukken beslediğini,zamanla bu nefretin durdurulamaz hale geldiğini netçe gösteriyor...Henüz küçükken bile kedileri ve fareleri öldürmesi,yetinmeyip bütün ailesini,onun canını sıkan daha sonradansa önüne çıkan herkesi öldürmesini görüyoruz.. Rob Zombie'nin bence bütün filmlerde ki başarısı karakterleri çok iyi belirlemiş ve onlara tam uyan oyuncular bulmuş olması..Yakın çekim abartılı,küfürlü konuşmalar,bağırışlar,bol vahşet,konu anlatımı,filmin gidişatı çok iyi ilerliyor...
Kendi tarzını yaratmış bir yönetmen artık.. Ayrıca Malcolm Mcdowell ın başrollerde rol alması,çektiği her klibinde,filminde rol alan güzel karısı Sheri-moon Zombie de gene film içerisinde anne rolünün hakkını veriyor.Michael Myers in küçüklüğünde üstünden hiç çıkarmadığı KISS t-shirt ü gözümüzden kaçmayanlardı..Dediğim gibi iyi bir anlatım var filmde.Güzel ilerliyor.İyi bir yorum olmuş..ROB ZOMBIE 'nin yeni filmlerini dört gözle bekliyor,iyi seyirler diliyorum...


Filmin offical sitesi:
http://www.halloween-themovie.com/

Filmin fragmanı:

17 Ekim 2007 Çarşamba

Yeni Dünya müzik düzeni ve internet

Gene önceki yazılarda ki başlangıçlar gibi olacak ama her neyse;ben biraz daha gençken bizler başka türlü paylaşımlar içersinde bulunurduk..Mesela içimizden biri orjinal bir kaset alırdı.Yeni çıkan bir albümü mesela.Hemen ödünç ister kayıt kalitesini yüzde elli düşürerekten kendimize kayıt eder,kopyalar o arkadaşımıza geri verir doyasıya dinlerdik o çektiğimiz kaseti...
Sonra bizden bir arkadışımız onda olmadığını farkederek isterdi bazı kasetleri bizden...Bu iş sonradan cd player'ı olan kasete kayıt yapabileceğimiz ortamlar da gelişti.Öyle ya da böyle hepimiz birileriyle bir paylaşım da bulunuyordu..Sonra korsan cd.ciler çıktı bilmem kaç sene önce bile 2 milyondu cd.lerin fiyatları .Şimdi baksanız eminim aynıdır.Sonra bu iş film sektörüne kaydı.Sinemalar epey bir sonradan darbeyi yedikten sonra bayağı bir ucuzlamıştı.Ama açıkçası yıllar sonra direk albüm olarak bir grubu,albümü lak diye rahatlıkla indirebileceğimizi hiç düşünmemiştim..Şimdi dediğim olay o kadar basit ki.Tek tuşta yeni çıkan ya da eski bir albümü internette kolayca bulup bilgisayarınıza indirebiliyorsunuz..Nerelere geldik öyle değil mi?Tamam Metallica 'dan Lars Ulrich Napster'a dava açtığı zaman bazı Napster kullanıcıları için şöyle demişti:Lars zamanında Saxon'ın,DiamoND Head,Venom vs... kasetlerini arkadaşlarından çekmememiş idi??
Bir yerde tabii ki doğru ama.Bu bizlerin şu an yaptığıyla eş değerde değil bu bence..Çünkü; bunlar benim düşüncem sonuçta.Artık hiç kimse neredeyse koleksiyoncular,arşiv yada orjinal takıntılılar hariç hiç ama hiç kimse orjinal bir albüm almıyor..Bana soruyorsanız eğer arada bir tabii ki alıyorum..Elimden geldiğince çok az da olsa evimde,odamda orjinal cd.lerim var...Bazı insanların bir tane bile yok.Hatta bazen dikkatimi çekiyor da durumu gayet iyi insanların evinde bile orjinal cd,kaset,dvd göremiyorum.Bu nasıl olur bende bunu çözebilmiş değilim...
Durumu şöyle özetleyip kapatalım bence..Elimizden geldiğince beğendiğimiz,sevdiğimiz isimleri,grupları,albümleri, filmleri alalım en azıdan orjinal olarak olurmu?

16 Ekim 2007 Salı

EXODUS-the atrocity exhibition exhibit a




Çok kısa bir yazı olacak...Albüm tam bir saat sürüyor,parça uzunlukları oldukça uzun tutulmuş.Daha teknik bir thrash albümü karşımızda.Toplam 9 parça var albümde..
İlk parça çok kısa 01:33 bir de ikinci parça biraz kısa kalıyor onun da süresi 03:37 gerisini siz hesaplayın kaç dakika ettiğini..10 dakikalık bir şarkı bile var albümde.Dinledikçe daha çok seveceğiniz,derinliği olan klasik olmaya aday bir albüm..Umarım gene dergi yazarları,kritik yapanlar,eleştirmenlerle zıt düşmem.Bu sefer aynı düşünürüz umarım...İyi eğlenceler...

http://www.exodusattack.com/
http://www.myspace.com/exodus







9 Ekim 2007 Salı

Lita Ford





Lita Ford hakkında,hatta hiç bir grup ya da albümle ilgili eleştiride bulunmak,yazı yazmak tabii ki benim gibi birine düşmez.Ama gene de insan az da olsa bildiklerini yazmak,beğendiği yeni ya da eski grupları albümleri yazmak isteyebiliyor...Ben de aynen bu dediğim olayı gerçekleştiriyorum...Bütün yazılarımda ki kusurları,yer yer bilgisizliğimi,cahilliğimi affedersiniz umarım.

Olayımız 70'lerin ortasına dayanıyor The Runaways'in ilk zamanlarına.Lita Ford The Runaways 'in gitaristi aslında.Bir de grupta sonradan adı sıkça anılan benim bildiğim kadarıyla Joan jett var.Diğerlerini bilemiyorum.Siz biliyorsanız beni bilgilendirin.Sayenizde bende yeni bir şeyler öğrenmiş olur,güzel olduğuna inandığım değişik ama tanıdık isimleri dinlemiş olurum...

The Runaways in kadrosu:
Cherie Currie - Vocals

Joan Jett - Guitar, Vocals

Lita Ford - Guitar, Vocals

Jackie Fox - Bass

*RIP* Sandy West - Drums, Vocals

Hafif punk ruhunu hissedebileceğimiz 70'lerin enerjisini,eğlence ruhunu hissettirebilen ,tamamı kadınlar oluşan bir hard rock topluluğu The Runaways

The Runaways schooldays video klibi


Bütün albümlerine bakmak isterseniz
http://www.therunaways.com/music.php

Neyse asıl konumuza dönecek olursak.Lita Ford a 'a yani.Rock ın çekici ve seksilerinden Lita Ford ın müziği The Runaways e bence pek de benzememekte belki sadece ilk albümü olan Out for blood biraz benzerlik olabilir sadece.Lita Ford solo kariyerinde amerikan klasik hard rock müziği seçmiş çokta iyi yapmış yapmış bence.Out for Blood ilk albüm için güzel bir başlangıç olmuş..

Bu başarılı ilk albümden ardından hemen bir sene sonra ikinci albümü olan dancing on the edge geliyor.Biraz daha oturmuş bir sound,daha oturaklı şarkılar,Lita'nın sesi de iyice kendini buluyor.Tamamıyla 80 lerin klasik amerikan hard rock çalışması..




Her şey daha iyiye gidiyor Lita Ford için anlayacağınız ...Daha sonra bence asıl patlama yaptığı Ozzy Osbourne düeti close my eyes forever ın da bulunduğu kendisiyle aynı ismi taşıyan 1988 tarihli LITA çıkar.Epey bir ses getirir bu albüm.
LITA FORD LITA albümünden 1988 tarihli bir video çalışması
BACK TO THE CAVE-LITA FORD


Aynı albümden başka bir hit şarkısı:
KISS ME DEADLY-LITA FORD


OZZY ile düet yaptığı CLOSE MY EYES FOREVER



STILETTO -1990

Şahsi düşüncem Lita Ford un en iyi albümlerinden, her yeni albümde kendini biraz daha bulan,iyi destekler alan yetenekli ve güzel sanatçı müziğini bir üst seviyeye taşıyabiliyor kanımca.Keşke müziği bırakmasaydı bugüne kadar bir sürü albümünü daha dinler olurduk.
Stiletto hungry klibini koyuyorum muazzam bir parça izleyin ve dinleyin...Gerisi size kalmış .....







Dangerous Curves 1991 albümü içinde aynı şeyleri söyleyebilirim.Zamana çok uygun bir rock albümü.O zamanlar için söylüyorum ama hala geçerli bu söylediğim 1988,1990,1991,1994 albümlerinin hepsi sound ve müzik yapısı açısından halen dinlenilebilir albümler.Aynen Pantera grubunda olduğu gibi.Öyle ses uyumu ve müzik alt yapısı var ki asla eskimez yıllar geçtikçe daha da hoşunuza gider.İşte o ayarda çalışmalar bu saydığım yıllarda yapılan albümler...

1994 BLACK albümü otoritelerce pek beğenilmemiş kendi tarzında biraz ağır,yeni girişimlerin denendiği biraz Lita ford açısından deneysel bir albüm.Ona şans vermeden eleştirmeleri kötü olmuş tabii ki...Zaman zaman gruplar kendilerinden beklenmeyen değişik tarzda albümler yayınlayabilirler değil mi?Acımasız medya tutamamış kendini demek ki...Ben black albümünü de seviyorum aslında.

Dediğim gibi hepsi size kalmış benden bu kadar kolay gelsin...

Şunu bilmeliyiz ki şu an LITA FORD'a ihtiyacımız var.Böylesine hissederek ruhlu müzik yapan,gerçek rock kalıplarının dışına çıkmayan istese bile çıkamayan bu kadını ben açıkçası çok özlüyorum.Keşke tekrar geri dönse müzik piyasasına.Etrafta bir sürü gothic imajlı,senfonik takılan avrupalı zırtapoz zavallı,ezik,aciz kızlardan da kurtulmuş olurduk.Neyse önceki yazılarımda da bahsettiğim gibi en azından Meldrum var,My ruin var bu boktan imajı bozmak için.Hard Rock gene de karliçesini arıyor bence..

30 Eylül 2007 Pazar

The Profane


The Profane grubu bugünkü konumuz;Death metal,rock'n roll,hard rock sınırlarını zorlayan bir albüm bizlerle.2007 tarihli Chaosbreed albümü giriş parçasıyla ortalığı yıkmaya başlıyor zaten..Rock'n roll seven hard rock ama death metal de sevenler biçilmiş kaftan..
Orjinal cd alımında büyük bir düşüş var evet bunu ben de biliyorum ve farkındayım...Peki;büyük müzik marketlerin bunda hiç mi suçu yok?Mesela Raksotek,D&R,Megavizyon vs. gibi....Bu müzik mağazalarından herhangi birine,herhangi bir zamanda gidin ne demek istediğimi çok iyi anlayacaksınız...Ortalık vcd ve dvd lerden geçilmiyor..Eskiden bu tip mağazalar kampanya köşeleri yaparlardı.Artık o da yok.Kaset deseniz hiç bir şekilde yok.Cd.ler deseniz ateş pahası...Ayrıca bilmem nenin bilmem ne albümünü sorsanız satış danışmanı olacak eleman bir haber olaydan.Bilmiyor ki!!Böyle iğrenç insanları başımıza sarıyorlar,bir de hiç bir kayda değer arşivleri yok.Ben ne yapabilirim ki o müzik markette.Yurtdışında böyle olduğunu sanmıyorum.Bu tip işlerin böyle yürüdüğünü de zannetmiyorum..Umarım yanılmıyorumdur...Müzik market dediğin satılmasa bile ki alıcısı mutlaka olacaktır;Pink Floyd,Black sabbath,deep purple dan tutun Genesis,Prince,Queen,Michael jackson hatta her albümünü orjinal olarak bulunudurmak zorundadır.Boktan dvd filmleriyle mağazayı doldurmakla cahil satış elemanlarıyla bu iş yürürmez sizde bir şey satamaz,iş yapamazsınız...Sizi özel kılan,bizi etkileyebilecek bir şey yaparsınız ki bizde size gelip alışveriş yapalıM.OZZY Osbourne 'in bilmem kaç yılı albümü sizde yoksa tabii ki internetten arama yapacağız.Olsa alacağız.Ama yok yakında gelecek,şu an o albümü yok derseniz..İnsanlarda ne yapacağını bilir.Bir daha gelmezler...

Tekrar The Profane ' e dönecek olursak bu albümü bir şekilde edinin..Dinleyin ve gerçek rock ruhuyla death metal hatta sert müzik nasıl yapılırmış siz de şahit olun.
Bu internet siteleri:
http://www.theprofane.com/v3/

Bu da Youtube videoları:
The Profane - Drowning Shit


29 Eylül 2007 Cumartesi

Godsplague-H8

Finlandiya'lı Godsplague grubu beni bu aralar acayip sarmış durumda.H8 adlı albümleri adeta bir bomba gibi.İlk parçadan zaten takırtıya hazır olun..Albüm de 11 parça bulunuyor.Tamamen hepsini dinleyebileceğiniz şarkılardan oluşuyor.Tek şarkılık bir albüm değil yani...Yer yer Pantera,Black Label Society,Shadows Fall ve bazı gruplara benzerliğini yakalayacaksınız..Zaten İsveç ve Finlandiya rock ve metal müzik açısından neredeyse USA ile yarışır durumda.Tebrik ediyor,birgün ülkemiz içinde aynı şeyleri diliyoruz.Bakalım kaç on yıl sonra olacak bütün bunlar.Bizim burada ki arabesk kültürünü,bunalımlı gençliği biraz değştirebilirsek güzel işler çıkabilir aslında.Ama gene de zor bence...Böyle yeni grupları,yeni albümleri hem de Avrupa'dan dinleyince insan mutlu oluyor ama;kendi ülkesi açısından karamsarlığa düşüyor...Baba rocker ya da rock müzik yapan yerli sanatçıların hepsini biliyoruz.Değişik tarzlarda birazda şanslı olup müzik yapanların da nereye kadar gidebileceğini tahmin edebiliyoruz..
Godsplague grubuna geri dönecek olursak.Aslında pek de bir şey yazmaya ,söylemeye gerek yok..Mükemmel bir albüm sizleri bekliyor.Heavy,thrash,hard rock,seven herkesin sevebileceği bir grup.
İşte internet siteleri:
http://www.godsplague.com/
Bu da myspace sayfaları:
http://www.myspace.com/thegodsplague

Sıkı ve sağlam rock ile baş başa bırakıyorum sizi..İsveç,Finlandiya,Danimarka 'nın müzikte ki gelişimine sonsuz desteğimi veriyor,devamını diliyorum...

22 Eylül 2007 Cumartesi

Sonbahar

Milletvekili seçimleri,Cumhurbaşkanlığı seçimleri,kurak ve sıcak yaz mevsimi,susuzluk,okulların açılması vs. derken hüzünlü sonbahar geri döndü aramıza..Nedense son günler de çok geç kalkmaya başladım.Erkenden uyanmak istiyorum ama vücudum buna izin vermiyor.Kalkamıyorum bir türlü.Geceleri içtiğim ucuz şaraplamı alakalı acaba diyorum ara sıra .Sanırım değil;Neyse bu sabah biraz zorladım da geçen günlere nazaran biraz daha erken kalkabildim.Alarm sağolsun o biraz yardımcı oldu.Aslında hergün alarmı çalıştırıyorum.Ama her gün hem de hergün şu olayı yaşıyorum:Alarm ayarlanan saatinde aksatmadan çalıyor.Önce alarm durdurulsun mu?yazıyor evet tuşuna basıyorum,bu sefer de telefon açılsın mı?sorusunu soruyor.Ona da hayır diyorum.Ondan sonra aradan ancak bir ya da buçuk saat sonra ancak kalkabiliyorum..Her gün bu boktan olaya alıştım.Hatta eğlencem haline gelmişti bir ara.Bu sefer niyetliyim geç yatsam bile erken kalkmak istiyorum.Zaten sıkıcı bir sonbahar havası hakim şu aralar.İnsan geç kalkınca daha da bunalıma giriyor gerçekten.





Bir kaç ay öncesine hemen hemen bütün gazeteleri ve köşey yazılarını okuyordum.Ondan da vazgeçtim,hiç bir yazarı okumuyorum artık..Özellikle bazı gazetelerde ki yazarları kesinlikle okumuyorum.Hep aynı şeyleri yazıp duruyorlar zaten iktidar yanlısı gazeteler sonuçta.Okuduğum ve satın aldığım tek bir gazete var yıllardır zaten.Dört sene oldu galiba hiç vazgeçmedim gazetemi değiştirmekten.Diğer gazeteler daha da kötü bir hal alırken,onlar tam aksine kendilerini iyice geliştirip,tarafsızlıklarını hiç bozmadılar.Yazarlarının çoğu birbirinden güzel,eğitici,öğretici,bilgilendirici yazılar yazmaktalar.Reklam olmasın hiç birinin ismini yazmıyorum.Son günlerde pek de hoş karşılanacak olaylar olmuyor.Sansürcü ve yasakçı zihniyeti hala yıkamamışız.Kişisel özgürlüklerimizi yıkmaya çalışan,tek düze toplum isteyen bu düzene bir karşı çıkıp ona ait olmamaya elimizden geldiğince çalışmamız lazım...Bireylerin ifdade özgürlüklerini elinden almaya çalışıyorlar.Herkesi kendileri gibi ya da onların işlerine yarayan,onların izinden giden insanlar olmamızı istiyorlar.Son günlerde ki şiddet,baskı,sansür,yasak gibi olayları göz ardı edemeyiz değil mi?Yazılı ve görsel basında aynı şekilde.3 sınıf köylü zihniyetine sahip varoşlar tarafından yapılan ve gene onların sınıfından insanların izlediği programlar,diziler yapılıyor.onların müzikleri çalınıyor.Ben son yıllarda çeşitlilik göremez oldum.Her kesime hitap edecek yapımlar olmalı bence.Severiz sevmeyiz ama her tür birbirine uyumla,saygıyla kaynaşmalı,yıkıcı ve seviyesiz olmamalı.Ama nerede!Pek olacağını zannetmiyorum.Nüfus arttı ve artmaya devam ediyor zaten.büyük şehirler yaşanmaz bir hale iyice.Bu kötü gidişe dur diyebilen yok.Su sıkıntısı ciddi bir problemdir.Kimse hiç kimse şu kadar gün idare edecek kadar su kaldı demekten ileriye gidemiyor.Bu şehrin ,bu ülkenin bu durumlara geleceği,nüfusunun artacağı belli değil miydi?Önlemi yıllar öncesiden neden alınmadı?Neden kimse hiç bir şey yapamıyor?Şuraya bakın umudumuz yağmur dualarına kalmış.Bu kadarmı olur?Bu tip görevinin bilincinde olmayan,ileriyi göremeyecek kadar zavallı ,basit insanlar yüzünden biz mi çekeceğiz bunları şimdi?Trafik ve metrobüs saçmalığına hiç girmeyeyim hatta ben burada bitiriyorum bu boktan yazıyı.Sinirlerim bozuluyor çünkü.Sokağa rahatça çıkamayacaksak bu lanet insancıklar yüzünden,susuzluktan kuraklıktan öleceksek ben ne yapabilirm ki? İstanbul'un nüfusu 20 milyon olmuş istediğin kadar yağmur yağdır be salak nereye kadar yetecek bu aptal beyinsiz insanlara halen de it gibi ürüyorlar zaten.Sen önce ona bir çare bul.İnsanlarını eğit,çocuk yapmanın bu kadar da önemli olmadığını,gerekli olmadığını soyun kurursa kurusun fikrini sokmaya çalış.Bir şey okusun,öğrensin,beyninin nasıl çalışacağını öğret ama bunlar öğretilmez ki.

O yüzden hepimiz geberip gidelim en iyisi bakarsın bizden sonra ki ırk biraz daha akıllı çıkar.Onlara şans vermek lazım değil mi?

15 Eylül 2007 Cumartesi

My Ruin-Terror video klip

Bu aralar bu klibi izleyip duruyorum.Eğer sayfama giren,eden olursa,ya da her kimse paylaşmak istedim.My Ruin den Terror adlı video klip buyrun....


Velvet Revolver-Libertad




Bazı albümler vardır.Ya da gruplar veya grupların bazı değişik,diğer albümlerinden çok farklı albümleri vardır..Genel de hep es geçtiğimiz gruplar,albümler hepimiz için olmuştur.Ben de bu tip şeyler yaptım tabii ki.Yıllardır bazı gruplara hep ön yargıyla baktım.Beğenecek olsam bile beğenmemek için elimden geleni yaptım.Daha doğrusu beğenmek istemedim belki de.Ne bileyim küçük bir çocukkken;sevbmediğim insanlar bir grubu çok sahipleniyorsa o gruptan adeta nefret ediyordum...Müzik fanatiklerinde vardır bu tip takıntı durumları.O dinliyorsa ben dinlemem.Ya da çok sevdiğimiz gruplar olabilir.Bunlar her ne yaparsa yapsın sonuna kadar severiz,sevmeye çalışırız.Zorlarız kendimizi bir yerde.Aslında ilk dinleyişimizde beğenmemişizdir.Hiç beklemediğimiz bir sounda karşımıza çıkmıştır.Hızlı ise yavaş,yavaşsa hızlı bir grup olmuştur.Örnekler çoğaltılabilir tabii...Fanatiklik ya da gerçek fanlık burada başlıyor herhalde...
Ben Velvet Revolver ilk çıktığında Yahoo videodan takip ediyordum.O zamanlar sadece Fall to pieces ve Slither klibi vardı.Gayet hoşuma gitmişti..Grup elemanlarını tanıyorduk zaten..Bir süre sonra albümü edindim.Mükemmel gelmişti.Yoğun bir duygu,gerçeklik hissi veriyordu albümü dinleyince..Zorlama bir albüm değildi.Bu kesindi.Gerçekten müzik yapmak için bir araya gelmiş bu beş adam güzel iş çıkarmıştı doğrusu.

Gelelim yeni albüme:müzik eleştirmenleri,müzik dergileri vs. gayet başarılı bulmuşlar son albümlerini.Kimse kusura bakmasın ama.Benim beklediğim derecede bir albüm çıkmadı Libertad.İlk albüme göre çok sönük kalmış bir albüm.Bir ruh bulamadım doğrusu.Parçalar zorlama gibi geldi bana.Bence bu grup bir albüm yapar yapmaz dağılır.Böyle kötü albümler yapacaklarsa dağılsınlar.Sadece yeni nesli,müziği tanımayan,salak,asalak,üretmeyen ,düşünmeyen jenerasyonu kandırabilirler..Bu böyle olmamalıydı...
Slash ve Duff ın daha güzel projelerde,daha iyi işler yapacağına inanıyorum.Her şeyi zamana bırakarak beklemeyi seçiyorum...

14 Eylül 2007 Cuma

THE LIZARDS

Bu grubumuz classic rock severlere..Daha önce Black sabbath ile de çalışmış Bobby Rondinelli var grupta.Gayet usta işi,70'ler ruhunda çok kaliteli bir grup...Bazı parçalarda ünlü isimleri arka vokal de duyabilirsiniz..Websitelerine girerseniz grubu dinleme imkanınız var.Ben şu an grupla aynı adı taşıyan 2001 tarihli The lizards albümlerini dinliyorum...Çok iyi bir çalışma.Özellikle Under the city adlı çalışma benim ço hoşuma gidiyor.Grupta ayrıca kendilerinin de belirttikleri gibi funk havasını hissediyorsunuz..Michael Men project grubunda bu tarz bir hava hakimdi.Heavy hard rock hafif funk etkisi çok güzel olmuştu.Aynı şeyleri The Lizards içinde söyleyebiliriz..

HOMO IRATUS



Yunanistan'lı bir death metal grubu Homo Iratus 'tan bahsetmek istiyorum biraz..Epey sert gitarlar,groove-hardcore andıran müzikal bir yapı.Sınırları zorlayan,ayrıca benim death metal gruplarında aradığım tarz da brutal vokal..Human Consumes Human(2001) albümleri bu dediğim tarzda bir albüm brutal death metal sevenlerin bir bakmasında yarar var..Hatta grup Gorefeset ve Manowar ın çıktığı rock the nations 3 de sahne alacaktı.Yalnız nasıl bir sorun çıktı bilemiyorum.Konseri iptal etmişlerdi.bundan dört sene önce şans eseri internette karşıma çıkan bu hayvan death metal grubunu izleyememiştim...Eğer daha önce dinlemediyseniz death metal seviyorsanız bir bakın,bir de bunu deneyin...Aşağıya youtube dan videolarını ekledim..İyi eğlenceler..

Homo Iratus - Project: New World



Homo Iratus - Tomahawk Cruise Messiah

25 Ağustos 2007 Cumartesi

Sıkıntılar ve sorunlar...

Sıcak hava dalgası bir taraftan;politik gerilim bir yerden;insanların saçmalıkları derken,bizi gene müzik ve şarap kurtaracak galiba..
Bugün acayip beğendiğim üç grup(albüm)dan bahsetmek istiyorum...

Birincisi:eski bir grup olan BANG TANGO
ÇOk güzel klasik hard rock,glam metal icra ediyorlar..Denemenizi tavsiye ederim..
Mysapace sayfaları:
http://www.myspace.com/bangtango
Ben de grubu yeni tanıyorum..From the Hip 2006 albünleri şimdilik en yeni,en son albümleri.Gayet güzel.Türün severleri çok beğenecektir..




Bugün dinlediğim ve beğendiğim ikinci grup ,sanatçı ve albüm ise;bu sefer Blues taraflarına kaymamıza neden oluyor..Ama blues'ın biraz daha sert bir hali.Yeni Hendrix diyorlarmış adamımıza zaten...Evet bu grubumuzun adı ise:Eric Gales
Gayet ruh ve duygu dolu müzik yapan bu usta gitaristin albümlerini tavsiye ediyorum.Benim bugün dinlediğim albümse Crystal Vision 2006 tarihli muazzam bir çalışma ben gene ön fikir edinmeniz için myspace sayfasını yazıyorum....Hard -rock blues çalışması olan bu albümde bir de Deep Purple dan Hush coverı da bulunmakta...




http://www.myspace.com/ericgales

Bugün beğendiğim üçüncü albüm ise;Southern rock havasında bir hard-rock grubu...
Tam dediğim tarzda gayet güzel..Sıkmayan bir rock müzik..Albümün adı :Third Time Is The Charm bu albüm de 2006 yılına ait..bU da myspace leri bu gruba da bakın bence..

http://www.myspace.com/sgentlemen

Bugünün albümleri şimdilik bu kadar.Her an artabilir tavsiyeler ya da yorumlar..Zaten kimsenin okuduğu falan da yok ben kendim için hazırlamaya çalışıyorum bu sayfayı zaten...İçimi boşaltıyorum bazı zamanlar işte...





14 Ağustos 2007 Salı

JET TRAIL


Bu grubu sevdim..Edge Of Existence albümlerini yayınlamış olan bu İsveç'li grup çok temiz ,güzel hard-rock yapıyor..Myspace lerini yazıyorum hemen bakarsınız...
Albüm 13 parçadan oluşuyor..Gayet güzel,duygu yüklü,hisli bir albüm olmuş..

Kadro ise şu:Carolina Lindwall - vocals Jon Stavert - guitar Christian Sundell - drums Tommy Braic - bass

Myspace adresine bakıp grubu dinleyin derim bence...

http://www.myspace.com/jettrail

Reklam budur




Yıllar önce arkadaşımın ablası USA den geldiğinde çok garip bir poşet görmüştüm.Ve resmen ağzım açık kalmıştı..Bizim bildiğimiz ROB ZOMBIE nin yeniçıkacak albümü SINISTER URGE ın reklamı poşetteydi.İnanamamıştım.İçimden dedim:reklam budur işte...
Alın size bir öreneği daha:

Meldrum resimleri

Bu da PHANTOM BLUE zamanından albüm arka kapak resmi:

href="http://3.bp.blogspot.com/_62jFpSJJYEM/RsD4oh_OUcI/AAAAAAAAACc/9rkHkcvpVe4/s1600-h/phantomblue8.jpg">




20 Temmuz 2007 Cuma

MELDRUM

BLOWING UP THE MACHINE


Yıllar önce bir müzik markette çalışırken,hatırladığım kadarıyla yedi sene önce;
rafları düzeltiyordum.Bir taraftan kasetleri inceliyordum.İşte o andı.Değişik kapaklı bir albüm gördüm.Bu ne yaa!! dedim.Hemen kaseti açıp dinlemeye başladım.Başlatmamla kaseti çıkarmam on saniye içinde oldu diyebilirim.Tam bana göreydi.Zaten rahatça dinletmedikleri için,laf yememek için hemen çıkarttım.Akşamına kaseti aldım.Dinlemeye başladım.Şaşırmıştım,şoke oldum.Çok hoşuma gitti,bayıldım.Üstelik kadın grubuydu bu grup.Albüm tarihi 93 yılını gösteriyordu.
Epey sert soundlu hard-rock-heavy metal arası gidip gelen bir gruptu.Muhteşemdi.Evet bu grup PHANTOM BLUE.Dinlediğim albüm ise Built to perform idi.O zamandan beri çok severdim.Arada hala kaseti takıp dinlediğim çok olmuştur.Daha sonra grubun ilk albümünü edindim bir yerlerden 89 tarihli o da çok güzeldi.Built to perform bir başkaydı benim için tabii ki..

Neyse bazen grupla ilgili araştırmalar yaptım ya ben bulamadım,ya da gerçekten hiç bir şey yapmıyorlardı.İnternet sitelerini buldum.Ama kadro epey değişmiş tabii.Vokalist,gitarist falan değişmişti.Dinleme fırsatım pek de olmadı ama belliydi zaten.Phantom Blue yıllar önce zaten bitmiş.Neyse yazımızın asıl nedenine geri dönecek olursak;işte bu grubun bir parçası yıllar sonra karşıma çıktı.Hem de şans eseri.Phantom Blue in myspace sayfasını bulmuştum.Resmi mi değil mi bilemiyorum.Arkadaş listelerinde Michelle diye bir kadın vardı.Yüzü de hafifte tanıdık geliyor gireyim bakayım dedim.Kimmiş bu kadın diye.Bizim PHANTOM BLUE gitaristi Michelle Meldrum ablam çıkmazmı!!Vayy beee!!! Dedim hemen,çok sevindim.Sonradan da Davul tanrılarından Gene Hoglan ın yardımıyla Meldrum kurulmuş falan.Bunları myspace sayfalarına girince okursunuz zaten..
Meldrum da kadınlardan oluşan;gayet sert,agresif,sinirli,ağır hard rock heavy metal grubu.Ben çok beğendim.Günlerdir bu albümü dinliyorum.Bir albümleri daha var sanırım.Onu da bulacağız artık.
Albüme gelecek olursak;albüm phantom blue sevenler sevebilirler de sevmeyebilir de.Moa(vokal)çok hisli ama daha öfke dolu vokal yapıyor.Vokali çok çok başarılı bence,kadından çıktığını anlıyorsunuz ama kadın sesi gibi değil.Bence çok güzel bir sesi var.Meldrum MOTÖRHEAD ve BLACK LABEL SOCIETY ile turlamış.Müthiş bir şey bu.Grup için iyi referans olduğunu düşünüyorum.Açılış parçası ve klip çalışmaları olan parça PURGE can acıtıcı,sert,keskin ve emin,arıza bir açılış parçası.Korkmayın albümün devamı da gayet iyi gidiyor.4-5 defa dinleyin epey bir alışacaksınız.Vokal çok iyi,basçı kız iyi,Michelle ablam iyi.Müzikte bir kere en önemlisi ruh var.Duygu var.Her şey var.Sadece öylesine yapılmış bir albüm değil.Bu kadınlar müziği seviyor ve sevdikleri işleri yapıyorlar.Gayette güzel icra ediyorlar.Albüm de Lemmy babanın back vokaline de rastlayacaksınız.11 şarkıdan oluşan albüm kesinlikle tavsiyedir..
Klibe bir bakın isterseniz.Klipte Gene Hoglan'a da rastlayacaksınız.

MELDRUM-PURGE





Meldrum myspace:
http://www.myspace.com/meldrumrocks
Meldrum internet sitesi:
www.meldrum.nu

16 Temmuz 2007 Pazartesi

KONKHRA

WEED OUT THE WEAK 1997 Albümüyle tanıştım Konkhra ile.Sonradan davulcunun eski Machine Head davulcusu olduğunu,gitaristin cancer,death,testament,obiutary gibi en baba old-school metal gruplarında çalmış James Murphy olduğunu öğrendim..Danimarka'dan çıkmış en baba gruplardan biri Konkhra.İlk başlarda biraz Sepultura özentili ama brutal death metal.Gayet sert ve bol böğürtülü.Sonradan daha da oturmuş Motörhead havası hisettiğimiz bir Konkhra karşımıza çıktı.(bkz:weed out the weak,come down cold)Şimdilik son 2003 albümleri Reality Check de ise eski tarz ile yeni tarzlarını karıştırmışlar gibi gelmişti bana.Gayet güzel bir albümdü ama eksik olan bir şey vardı tabii ki;oda ruh sanıyorsam.Anders'in vokali her albümde değişiyor zaten.Bu albümde de farklıydı.Daemon'un 2002 çalışması eye for an eye daha ruhlu bir albüm mesela.(Konkhra'nın sıkı takipçileri Daemon'ı bileceklerdir zaten.Anders'in diğer bir projesi kadro da sağlam o da başka bir konumuz olsun.Ben sanıyorsam ilk defa Konkhra'yı 98 yılında eko tv'de kara leke progrmaı vardı.Bilenler bilir.Orada warzone klibini yayınlıyorlardı.Daha sonra trt rock market'te heavensent i veriyorlardı. Derken bir baktım.Konkhra'yı çek sevmeye başladım..Kısa keselim.Tavsiye albümlerine geçelim:
WEED OUT THE WEAK-1997
SPIT OR SWALLOW-1994
SEXUAL AFFECTIVE DISORDER-1993
COME DOWN COLD-1999
REALITY CHECK-2003

Şu sıralar yeni albüm çalışmaları bitmek üzere.Son kayıtlar,mixler falan yapılıyormuş.Albüm hakkında ki gelişmeleri takip etmeniz için size myspace adreslerini veriyorum.
http://www.myspace.com/konkhra
http://www.konkhra.com bu da web adresleri...
Backstabber-Konkhra


warzone-konkhra


heavensent-konkhra

22 Haziran 2007 Cuma

Poison - Poison’d! (2007)



Poison - Poison’d! (2007)

POISON'nın yeni albümü çıktı dostlar..Albümü edinmeden bilgi vermek istedim..Albüm 13 parçadan oluşuyor..Asıl gereklibilgi ise;bu albüm tamamı coverlardan oluşan bir albüm şarkı listesi,coverladıkları gruplar ve şarkıları aşağıda görebilirsiniz..İyi vakit geçirmeniz dileğiyle.Rock'n roll dolu günler..

http://www.poisonweb.com

http://www.myspace.com/poison



POISON'D (CD and Digital Album)
(NOT FINAL SEQUENCE)
1. Little Willy (originally performed by Sweet)
2. Suffragette City (originally performed by David Bowie)
3. I Never Cry (originally performed by Alice Cooper)
4. I Need to Know (originally performed by Tom Petty &
The Heartbreakers)
5. Can't You See (originally performed by The Marshall
Tucker Band)
6. What I Like About You (originally performed by The
Romantics)
7. Dead Flowers (originally performed by The Rolling
Stones)
8. Just What I Needed (originally performed by The Cars)
9. Rock and Roll All Nite (originally performed by Kiss)
10. Squeeze Box (originally performed by The Who)
11. Your Mama Don't Dance (originally performed by Loggins &
Messina)
12. You Don't Mess Around With Jim (originally performed by Jim Croce)
13. We're An American Band (originally performed by Grand Funk
Railroad)

Photo Sharing and Video Hosting at Photobucket

1 Haziran 2007 Cuma

GOREFEST ile TEKRARDAN...

Hakikaten çarpıldım.Olamaz böyle albüm.LaMuerte de çok etkileyiciydi.Rise to Ruin içinde aynı şeyi söyleyebiliriz...İlk albümlerinin tadında o agresiflikte ama daha sert,daha sinirli,daha öfke dolu ve kendinden oldukça emin.Sanıyorsam 40 yaşlarında olmaları gerek ama nerede muazzam bir enerji var grupta.Tıpkı ilk günlerinde olduğu gibi.
1998 senesinde Chapter 13 çıktıktan sonra neredeyse 7 sene ara vermişlerdi.Hatta dağıldı gibi bir şeydi.Bir gece headbanger's ball da kilplerini gördüm.Lam muerte 'nin açılış parçası For the masses orada karşıma çıktı.Bu ne dedim hemen içimden.Gerçekten olamazdı böyle bir şey.Dehşet bir parçaydı.
Neyse iyi ki 7 sene müziğe ara vermişler ki bu güzel albümleri dinleyebiliyoruz onlardan.Umarım bundan sonra ara vermezler.Sonuna kadar,gidebildikleri yere kadar gitsinler...Gerçek death metali,olması gerektiği gibi(hatta)bizlere sundukları için sonsuz saygımızı sunuyoruz onlara.Umarım tekrar İstanbul'a gelirler.Onları tekrar izleme fırsatı buluruz.

Özellikle şu albümleri tavsiye ederim.
Erase ile başlayın GOREFEST e başlayacaksanız
Neden derseniz bir yer de GOREFEST diskografisinin ortası diyebiliriz.Tam ortada kalır..Ondan sonra eskilere gidin biraz
Photo Sharing and Video Hosting at Photobucket


GOREFEST - FALSE
Photo Sharing and Video Hosting at Photobucket

Arada ki geçiş dönemini,biraz eski hard rock tarzına geçişi farkedecksiniz.Eskilerden başlarsanız en iyisi en sert death dönemlerinden,biraz ağırlaşmayı göreceksiniz.Sonra işte dediğim gibi 7 sene aradan sonra daha da sert bir şekilde ve hatta en iyi iki albümünü yayınladılar.Bu son yaptıkları albümler muazzam.
Yeni yetme,boktan ne bok olduğu belli olmayan,metal-core mu?,death metal mi?death mi black mi? bir sürü ucuz grup çıktı.İşte GOREFEST burada kendini, yaptığı bütün albümlerle gösteriyor.Çıtayı her zaman bir üst noktaya koyabilen.değişebilen ama kendini geliştiren bir grup.Her albümü ayrı güzellikte..Fazla söze gerek yok sanırım...
Photo Sharing and Video Hosting at Photobucket


Photo Sharing and Video Hosting at Photobucket

1994 ERASE albümünden ERASE video klibi


1996 SOUL SURVIVOR albümünden -FREEDOM adlı parçanın video klibi


1993 FALSE ALBÜMÜ- GET AL LIFE

2005 LAMUERTE -FOR THE MASSES



CLAWFINGER - LIFE WILL KILL YOU- 2007
Gene yapmış yapacağını adamlar..Bence bir önceki albüm daha iyi gibiydi sanki.( 2005 albümleri HATE YOUR SELF WITH STYLE)...
Gene de bir deneyin.
www.clawfinger.net bu da internet sayfaları..

Ben Clawfinger'a ilk defa USE YOUR BRAIN albümüyle başlamıştım..Kasetini almıştım o zamanlar albüm muazzamdı.Beni çok hayrete düşürmüştü,değişik gelmişti.Ama çok da hoşuma gitmişti.
İşte dinlediğim o albümden bir video klip Use your brain albümünden
PIN ME DOWN yıl:1995


Bu da 2005 albümleri.Albümle aynı adı taşıyan hateyourself with style




İyi eğlencler...

31 Mayıs 2007 Perşembe

Kasetler...

Commodore 64'den tutun da,müzik kasetlerine kadar bir çok anısı vardır bende kasetlerin. Commodore 64 artık kullanmıyorum haliyle. Çalışan bir tane bulursam belki olabilir. Hala kaset dinlemeye, buldukça almaya devam ediyorum... Zaten yakında epey bir kaset bolluğu yaşayacağız galiba.Eskisi gibi müzik firmaları,plak şirketleri,müzik marketler ellerinde kalan hala da pahalıya satmaya çalışıyorlar bu arada.Zorunlu olarak ellerinde kalmaması için epey ucuz bir fiyata,kampanya sepetleri ya da promosyon adı altında çıkarmaya,paraya dönüştürmeye çalışacaklar.Tabii bu benim düşüncem..Umarım olur da;zamanın da orjinal olarak alamadığımız albümleri,grupları,sanatçıları kasette olsa;elimizde orjinallleri bulunmuş olur.Hem onlar bence çok şirin,küçük ,tatlı şeyler..Çöpe atan,eşe dosta,arkadaşına dağıtan da çok gördüm.Bence yapılmaması lazım.Demek ki bu insanların kasete hiç saygısı yokmuş.O eski paylaşım dolu günler onun için önemsizmiş meğer.Doğru zamanımız itibariyle çok yer kaplar onlar.
Doldur mp3 olarak olsun bitsin değil mi?Hadi öyle olsun bakalım..

7 Mayıs 2007 Pazartesi

HELLYEAH


HELLYEAH grubunun albümü hakkında bir taraf çok iyi eleştirler de bulunuyor.Bir kısım da gereksiz olduğunu savunuyorlar.Ortada bir sürü solosuz metal core(death metalle -hard-core bozması)grubu varken bence HELLYEAH bu zaman da albüm çıkartması iyi oldu.Yalnız ben de farkındayım SONY/BMG den çıkmasına rağmen albümün pek de patlama etkisi yaratmadığı kesin...(Bence patlaması lazımdı ama)
Neyse grup bir nevi toplama,süper grup özelliğini taşıyor.Pantera davulcusu efsane adam VINNIE PAUL tarafından grup.Mudvayne vokalisti Chad Gray,mudvayne gitaristi Greg Tribbet,Nothingface gitaristi Tom Maxwell ve gene Nothingface ve Danzig den Jerry Montano dan oluşuyor..
Albüme gelecek olursak,
Açılış parçası HELLYEAH grupla aynı ismi taşıyan parça resmen dağıtıyor bizi.Müthiş gaz,hızlı,vokaller gayet hisli,sinirli..Tek kelimeyle süper...
You Wouldn't Know
Yavaş,duygu dolu ama emin ilerleyen..Sonradan daha bir güzelleşen sakin ama ruhlu bir şarkı.Solo da gayet güzel..
Matter of Time
Takır tukur...Kafa sallamamak imkansız bir şey...Vinnie Paul her zaman ki hünerlerini ortaya koyuyor..Chad Gray çok iyi bir vokalist bu arada bence...Her tür vokali rahatça yapabiliyor..Üstelik konserlerde de sıçmadan, bazı vokalistler gibi stüdyo müzisyeni değil yani..Mudvayne de bunu bize gösterdi sanırım...
Matter of time bence albümün daha da iyiye gittiğinin habercisi..Özellikle bir bölüm var ki kafalar imkansız durmuyor...
Waging war
Çok hızlı bir başlayan aynı doğrultu da ilerleyen bir parça..Vokal,davul,gitar,bas hepsi çok iyi gidiyor..Gene can alıcı bölümle karşı karşıyayız..Tam metal müzik..2007
yılına uygun gayet güzel..Albüm hala taş gibi gidiyor...
Alcohaulin' ass
Tam bir country,blues,southern rock..Chad Gray bize vokalde ki hünerlerini ispatlıyor gene..Phil Anselmo da eskiden böyleydi deli gibi bağırıp,böğürüp ama çok duygulandıracak süper sese sahipti.Hala öyle canım..
Goddamn
Gene modern metalin muazzam bir örneği.Tam bir uyum içinde grup.Herkes kendi işlerinde başarı sağlamış kompleksiz olunca müzik daha rahat ve zevkle yapılabiliyor sanırım...Sesini açmanızda fayda var albümü dinlerken...Açmadıysanız şu ana kadar tabii...
In the mood
Southern havası esiyor gene.Duygulu,dertli bir açılış..
Star
Devamı mükemmel olmuş basit ama sağlam bir giriş.Vokal süper gene.Gitar soundu da oturmuş..Albüm hala fire vermedi..Anlamadım ben de.Eleştiriler de hiç böyle değil di.Siz bakmayın bu kritiklere gerçekten onlar ne yaptıklarını bilmiyorlar..Bir tarafları kalkmış bu insanların..Ne boklarsa ya da kendilerini ne bok zannediyorsa artık..12 parça var zaten albüm de 8 e geldik hala geçiştirme şarkı göremedim ben.Ben mi yanılıyorum yoksa..Hepsi hit parça olabilir bence..Ki öyleler gerçekten
Rotten to the core
Diğer parçalara göre sönük kalan bir parça..Basit kendini tekrarlayan gitar bölümleri var,Vokal biraz sıkıyor.Sanki bu parça da biraz zorlama olmuş.Ama gene de ilerisi daha güzel şarkının.Şarkılar kendi kendine ilerliyor zaten grupta.Başladıktan sonra daha iyi bir noktaya geliyor.Gayet güzel güzel ama kısa bir solo var,hoş olmuş..Açıkçası diğer parçalara bakarsak birazcık sıkıyor bu parça bizi...
Thank you
Gene dertli,insanı içki içmeye zorlayan bir açılış,süper duygu yüklü vokaller.çok hisli bir şarkı.Bir bira açın derim bu şarkı da.Pişman olmazsınız.Her şarkılarında olduğu gibi güzel başlıyor ama ilerleyen bölümde daha da güzellişiyor şarkı..Vokal çok çok iyi..Solo birayı hızlandırmanıza neden olabilir dikkat ...










Nausea
Arıza bir başlangıç..Epey sinirli devam ediyor..Gene sağlam bir şarkı gaz,rock n roll a devam..Gitar riffleri gayet güzel..Vokal her zaman ki gibi.Vinnie Paul den hiç bahsetmiyorum.Adam bütün sinirini davuldan çıkarıyor..Ayrıca her zamanki gibi hiç rahat durmuyor.Hep atak halinde...Diğer parçalara göre biraz düşük kalıyor tabii.Ama gayet güzel dinlenebiliyor tabi...

One thing
Kendimce kötü bir başlangıç.Ama sonlarına doğru çok güzel,hafif arıza bir bölüm geliyor...Vokal etkileyici,solo da güzel..Sonra sıkıcı başa geri dönüyoruz...Daha güzel bire şarkı olabilirdi..

Ve albümü bitirdik.44 dakika geçmiş,bitmiş bile..
Son notlar:Sakın Pantera benzeri bir müzik beklemeyi.Çünkü bulamayacaksınız..
Gitarist biraz daha iyi olabilirdi.Sololar kısa kalıyor parçalarda,Gitarla biraz daha oynasaydı ya da biraz daha üstünde durulsaydı bazı parçalar da daha sağlam bir şey çıkabilirdi ortaya..
Ayrıca 12 parça yerine 9-10 şarkı olsaydı albüm..10/10 alırdı benden..
not:10/8

Dimebag!i hiç bir zaman unutmuyoruz ve onu çok arıyoruz...

2 Mayıs 2007 Çarşamba

Fozzy -enemy



Stuck Mojo gitaristinin de dahil olduğu çok sağlam,tatlı bir grup.Bu klibi izleyin.Daha sonra(Zaten beğeneceksiniz)iki albümleri var.Biri cover lardan oluşuyor.Black sabbath,Scorpions tarzı grupların yorumları yer almakta..
Diğer albümde bu şarkının(klibin) de dahil olduğu 2005 tarihli All That Remains..
Özellikle All that remains 'i şiddetle tavsiye ederim...Yeni tarz bir hard rock dinlemek istiyorsanız,hem de şöyle epey bir sert sound lu(stuck mojo dan pay biçin)
buyrun size FOZZY!!!
Grubun web sayfası:www.fozzyrock.com
Bu da Offical myspace sayfaları:http://www.myspace.com/fozzytour
Bir girip baksanız fena olmaz..

Society1





Society1 grubunu ilk defa earache records internet sitesinde görmüştüm,dikkatimi çekmişlerdi...Videolarını izledim çok hoşuma gitti.Daha sonra bütün arama sonuçlarıma rağmen bulamadım...Şimdiler de elimde iki albümleri exit through fear(2003) the sound that ends creation var..Denenmesi gereken ekstrem bir grup bence size de tavsiye ederim..Youtube da videoları var oradan bakabilirsiniz.En azından bilgi sahibi olmuş olursunuz...Zaman zaman industrial,bazen black gothic tarzı satanik bir müzik,biraz hard-core......
Bu aralar ilk albümleri olan Slacker Jesus 'ı arıyorum bulmadım ama.Neyse...

1 Mayıs 2007 Salı

Heavy music

Son yıllar da internet sayesin de rock ve metal müzikte hatta alternatif tarzdaki her müzikte inanılmaz bir artış var..Artık her şey ücretsiz gibi bir şey oldu..Cd.ler satılmıyor.Kaset ise sanıyorsam artık bitti..
Eskiden bu kadar konser vermeyen gruplar,şimdiler de gitmedikleri ülkelere bile gider oldular..Konserler veriyorlar.Paralarını ancak bu şekil de kazanabiliyorlar..Ne kadar çok konser o kadar para..
Myspace sayesin de normalde asla dinlemeyeceğimiz gruplar,müzisyenler(her ülkeden)türeyip ortaya çıkıyorlar..Daha sonra tabii ki sönüp gideceklerdir..
Sonuçta bu dünya,bu müzik piyasası ne isimleri gördü,geçirdi..Bir çok grup tarih oldu...
Bu anlattıklarım bir taraftan çok güzel olaylar,gelişmeler aslında..Ama olayın diğer tarafı çok acı görünüyor bence...
Bakalım neler olacak müzik işlerine?İt gibi türeyen ve birbirini takip eden,taklit eden,trendlere ve modaya uyup hissetmeden ünlü olmak isteyen kötü müzik yapanlar insanlar nereye kadar gidebilecek???
Related Posts with Thumbnails