23 Nisan 2009 Perşembe

Cd. satışları ve fiyat politikası

Bugün sevgilimle yurtdışından gelecek akrabası için D&R'a gittik.Amacımız FazılSay'ın ve Diana Krall'in son albümlerini almaktı..Hadi Diana Krall anladık deluxe cd falan olabilir.Ya da işte yurtdışından direkt geliyor da olabilir.Muhtemelen de öyle zaten..Ama Fazıl Say'ın albümünün yabancı cd.lerle aynı fiyatta satılmasını pek anlayamıyorum..Yerli sanatçı lansmanına dahil edilmemesi bana biraz tuhaf geldi..Diana Krall'in son albümü 34 tl.Fazıl Say'ın albümü 29 tl.Yerli cd.ler ise,6 tl.den başlayıp en fazla 13 tl den oluşuyordu.Çift cd. ya da toplmalardan bahsetmiyorum tabii..

Ben mi çok abarttım bilinmez..Son günlerde çıkışları ve gündem hakkındaki yorumlarıyla dikkat çeken Fazıl Say'a ben de bu açıdan yaklaşmış oldum.Amacım çok pahalıya satıyorlar.Nasıl alalım demek değildi..Sadece madem bu ülkenin sanatçısı neden yabancı cd.kontenjanına dahil ediliyor.Satıcı elemana sorduğumda,çok az basıldığını koleksiyon değeri taşıdığını o yüzden de bu fiyata satıldığını açıkladı.Ne kadar doğrusur bilmem tabii.Beni de ilgilendirmez doğrusu..

22 Nisan 2009 Çarşamba

Televizyon

Bir arkadaşım vardı.Sözüm ona,onun da bir arkadaşı varmış.Hiç mi hiç televizyon izlemezmiş..Sadece akşam saat 20:00'da dolapta duran televizyonunu çıkartır kurar haberleri izler ondan sonra tekrar dolaba tıkıverirmiş.Bu atmasyoncu eski arkadaşıma o günde inanmamıştım tabii ki..Zaten kendisi de tv. izlemediğini söylüyor ama ona gittiğimde Seda Sayan'dan tutun akşam hangiz dizi.hatta ne varsa biliyor du..

Ben bu tür yalancılardan değilim..Gerçekten hiç televizyon izlemiyorum.Ne sürekli takip ettiğim bir dizi var,ne haberleri izlerim,ne bir yarışma,ne bir tartışma,ne bir konuşma gösterisi...Her şeyi internetten takip ediyorum..Hem de fazlasıyla ve isteklerim doğrultusunda hareket etme özelliğine sahibim..

Artık sinema sanatına bile küsüm çok beğendiğim bir film olursa onu izliyorum ancak o kadar.O da gene tv.den değil yani..

Bir önceki yazımda bahsettiğim gibi,aklıma Sevin Okyay'ın eski sinema programı VE SİNEMA gelmdi..Daha sonra ise;çocukluğum da önemli yeri olan hatta ilk gençlik günlerime girdiğim zamanlarda beni yalnız bırakmamış,bugünkü müzik yelpazemde geniş katkısı olduğunu kabul edeceğim bazı müzik vs. programları geldi..Ayrıca nedendir bilinmez aklıma gelen bütün programlar Trt televizyonundandı...


Mesela örnek verecek olursam Pazartesi günleri, trt-3'de 15:00-17:00 ya da 17:00 ya da 19:00 arası ağırlık yabancı pop ve hafif rock müzik yayını yapan ''İZ DÜŞÜM'' programı.İki oldukça nazik ve kibar insanın sunduğu programı,sunucularının şekerliklerini asla unutamam..TRT İZMİR televizyonundan yapılıyordu hatırladığım kadarıyla..

Sonra trt-2'de bu sefer ilk defa Skidrow dinlediğim program ''ALBÜM''
Yıllarca vazgeçemediğimiz ''ROCKMARKET''
Her akşam o kulaklara huzur veren sesiye ''AKŞAMA DOĞRU'' programı hem de yıllarca kesintisiz bir şekilde..

Daha sonra efendime söyleyeyim;perşembe gecelerinin unutulmazı ''JAZZ ROCK''Bu efsane programda 3 çok hoş kadın tarafından ve gene İzmir televizyonundan yayını yapılıyordu.Neler neler öğrendik biz o programdan..

Sonra Jazz Rock bitti.Kızlardan bir tanesi kaldı.Gene perşembe gece yarısı başlardı program bu sefer adı değişmişti.Müzik Mozaik olmuştu..

Başka neler vardı aranızda hatırlayan var mı??Mükemmel ötesi yapımlar,insanları geliştirici,öğretici,kalteli programlardı.Bunlar yıllar önce sona erdi artık yoklar.O programları sunucuları,program yapımcılarını bulup sormak,konuşmak çok isterdim..

Neredesiniz??

Lanet olsun bu yeni televizyon düzenine.

Tamam iğrenç programlarınız devam etsin.Ama bizden,o programlardan ne istediniz??Size bir zararırımız yoktu ki??


Eskiden cinsel ilişki sahnelerini filmlerde gördüğümü gayet net hatırlıyorum.Zaten para verip izlediğimiz Digiturk de bile filmler kesiliyorsa,15 yıl önce tutti frutti ler bile verilirken artık bir öpüşme sahnesi bile girince reklam sokulan,kesilen filmler olduktan sonra..Ama ucuzluk kokan ve iğrençleşen,düzeyi en alt kesime indirgeyen,yobaz,yasaklayıcı ve seviye olarak en düşük kaliteyi veren tv.lerden ben ne umabilirim ki??

Toplum düzeyi zaten belirli bir noktada.Siz bunu iyice en alta indirirseniz.Siz değil bu alt sınıf size hakim olmaya başlar.Bu bir yerde yanlıştır ..Bir yerde doğrudur..

Bana kalırsa her ikisi de olsun.Ama toplumu tek sınıfa sokmaya çalışmayın.Bugün türkücü dizileri tutuyor diye herkesi buna yönlendirmeyin.Diğer çeşitler kalsın.Onlar da olsun.Kimsenin zevkine karışmam.Bana düşmez.Yarışma programları tutuyorsa tamam yapın yapmayın diyen yok ama diğer tür de işler de yapmanız gerekecektir..

Ama diğerlerini ve etik seviyeyi unutmayın..Trt televizyonun bile eski trt özellikle trt-2 alakası olmadığını göz önünde bulundurursak geldiğimiz değil, gerilediğimiz noktaların altını çizip üstüne uzun uzun düşünmemiz ve bunun nedenini sorgulamamız lazım.

Tek görüşün hakim olduğu bir ülke olma yolunda mı ilerliyoruz yoksa??Ben buna kendimce tv.izlemeyerek hayır demeye çalışıyorum.Ama bu yetmez..Eski kaliteyi ve çok çeşitlliği geri istiyorum..Kutuplaşma taraftarı değilim.Sadece isteyen istediğini yapsın.Sadece tek taraflı ve bu kadar para amaçlı işler yapılmasın??Kimsenin götüyle başıyla ilgilenmiyoruz.İlgileniyoruz o da sadece 5 saniye bu kadar tamam mı??

Ya devamı ne olacak??

Bizimkiler isimli sosyal tez konusu olacak ve mükemmel işlenmiş bir dizi vardı.Ama artık bu tarz şeyler de yok.Varoşları küçümsediğimden değil..Ben de Şişli,Cihangir,Levent vs.de oturmuyorum nasıl olsa ama, bu varoş egemen düzeni her tarafımızdan esir aldı.Buna bir''DUR'' demeli artık..

J.G. BALLARD (15 Kasım 1930 - 19 Nisan 2009)

















Yıl yanlış hatırlamıyorsam 1997'di.O zamanlar 14 yaşında küçük bir çocuktum bir takım şeyleri merak ediyor,daha çok dışlanmış olana,aykırı ve asi tarafı seçene,korku filmlerine,ruh halim bozuk bir çocuk olduğum için,belirli psikolojik gerilim filmlerine,değişik müziklere başladığım araştırmak,öğrenmek istediğim zamanlar.Radikal gazetesi çıkalı ne kadar olmuştu bilemeyeceğim.Uzun zamandır da alıp okumadım zaten..O sıralar her gün alır okurdum.Geceleri de eğer paralı kanallarda değilse tabii..Film eleştirilerini özellikle ve dikkatle inceleyip gözden geçirir,geceleyin ya da akşam hangi filmi izleyeceğimi seçerdim..Sanırım o zaman da film eleştirileri vs. film tavsiyelerini Sevin Okyay yapıyor olabilirdi.Net olarak bilemeyeceğim..Kusuruma bakmayın..Sevin Okyay'ı o zamanlar artı olarak zaten trt-2 de perşembe akşam üstleri hatırladığım kadarıyla ''VE SİNEMA'' isimlisinema programı aracılığıyla da takip ediyordum zaten..O programıda çok beğenirdim.

Neyse,bir c.tesi günü Radikal gazetesini aldım okuyorum.Arka sayfalara doğru geldim.Filmlere bakıyorum gece yayınlanacaklara yani..Bir film gördüm ve konusunu okumaya başladım..Oldukça etkilemişti beni.İlgimi çekti anlayacağınız..Ayrıca başrol oyuncusunun normalin üstünde bir performans sergilediğinden de bahsediyordu yazı..Merakım giderek artmıştı.O güne kadar ne yönetmeni,ne de başrol oyuncusunu hiç duymamıştım.İzin verin de 14 yaşımda da bilmeyeyim artık..İşte David Cronenberg ve Jeremy Irons hayatıma o gün girdiler ve çıkacaklarını hiç zannetmiyorum..

O gece izlediğim hayatımdaki ilk DAVID CRONENBERG filmi olan ''ÖLÜ İKİZLER''i izledikten sonra çarpılmıştım adeta.Filmi tekrar vermeleri için bekledim,ettim durdum.O zamanlar yazmış odluğum günlüğe saydığım günleri yazdım..Bekledim.Bir ara tekrar verdiler.İkinci izleyiş de daha fazla anlamak için uğraştım,merakla izledim ve daha çok beğenmiş,anlamış,tanımış oldum bu benim için çok öenmli olan filmi..Ondan sonra filmi yıllar boyunca izleme fırsatına erişemedim..Ta ki;geçen sene Dvd.sini alana kadar.

Filmi izlediğim tarih 1997'di..Şansa bakın ki,David Cronenberg yeni olay yaratan filmini çekmiş.Ne kadar sonra bilemeyeceğim ama,Cronenberg'in Ölü İkizlerinden sonra benim için ikinci filmini hemen o sıralarda sinema da izleme şansına eriştim..Filmin adı CRASH(ÇARPIŞMA) idi..Bu filmde ise yönetmene vuruldum küçük bir çocuk olmama rağmen filmdeki atmosfere bayılmıştım.Genellikle karanlık bir hava,uyumlu müzikler.müthiş bir senaryo,doğa üstü oyunculuk,yakalaması zor bir ambiyans,hepsi bu filmin içinde vardı..Beni benden alan bir ikinci Cronenberg filmi olmuştu..

O sıralar şimdiki 14-15 yaşındaki çocuklara benzemediğim için, o yılları hatırlayanlar olacaktır zaten..NEGATİF dergisi vardı.Çok keyifle okurdum.Orada CRASH
filmiyle ilgili bir takım yazılar ayrıca J.G.Ballard'ın aynı isimli kitabından bahsediliyordu..İlgiyle okudum.Bir koşuda kitabı almaya gittim.Kitabı da zevkle okudum.J.G. BALLARD ile de tanışmam bu sayede oldu.. Diğer kitaplarını okumadım ama Çarpışma bile bana yetmişti doğrusu.Zaten Crash filminin senaryosunu ikisi birlikte hazırlayıp yazmışlar..Ayrıca film aslında 1996 yapımı,roman ise 1973'de yazılmış.Müthiş bir hayal gücü,müthiş bir beyindi anlayacağınız...

Evet J.G. BALLARD bundan bir kaç gün önce prostat kanseri yüzünden aramızdan ayrıldı..Üzüldüm ne diyeyim..Araştırmanızı,okumanızı diğer film uyarlamalarını da izlemenizi tavsiye ederim.Steven Spielberg'in Güneş İmparatorluğu olabilir mesela..İyi günler..Her şey istediğiniz gibi olsun..

Lastfm

Bundan bir süre önce bildirgec.org sitesinden okumuştum zaten.Lastfm'de bundan sonra istediğiniz radyoyu kafamıza göre dinleyemeyecekmişiz..30 parçalık deneme süresi veriyorlar.Baktınız ki,beğendiniz o zaman aylık 3 euroyu gözden çıkartacaksınız..Bakalım üyelikte bir artış yaşanacak mı??Zamanla göreceğiz sanırım??Bir de her ay bize 30 parça mı veriliyor radyo sınırlaması için,yoksa toplam 30 parça dinleme hakkımız var ve o bittikten sonra bir daha dinleyemeyecek miyiz??Bunu denemek lazım sanırım.Umarım site için faydalı olur.Müzik severler için güzel bir müzik günlüğü,bir kütüphane,katalog ve tavsiye sitesi olan lastfm'in lehine işler umarım..

21 Nisan 2009 Salı

My Sleeping Karma







Yeni türlere,değişik gruplara kaldığımız yerden devam ediyoruz..Bu sefer kısaca bahsedeceğim grup Alman enstrümantal stoner rock,psychedelic-progressive rock,space rock tarz müzik yapan My Sleeping Karma..Yukarıda bahsi geçen türlerden herhangi birini seviyor ya da dinliyorsanız,bu grubu da sevme ihtimaliniz oldukça yüksek..

Duyguların ön planda hissedilidği,sıkmayan,normal sürenin sürenin biraz üstünde parçaları olan enstrümantal, dinleyince insanı sakinleştiren bir o kadar da düşünmeye iten bir müzikleri var..İki albümleri ve bir konser cd çalışmaları bulunmakta.Bu grubu da lastfm üzerinden belirli parçalarını tam parça olarak dinleyebilirsiniz..

Grupla aynı ismi taşıyan albümerinden parçalar dinlemek için;
Bu albümden iki parça tam olrak,bir parça ise ücretsiz edinilebilir..
http://www.lastfm.com.tr/music/My+Sleeping+Karma/My+Sleeping+Karma


Grubun Satya albümünden parçalar dinlemek isterseniz;

http://www.lastfm.com.tr/music/My+Sleeping+Karma/Satya
Bu albümden de iki tam parça olrak bulunuyor.
Konser albümlerinden ise bir parçayı ücretsiz indirebilirsiniz..

http://www.lastfm.com.tr/music/My+Sleeping+Karma/Live+at+Roadburn+2008

Myspace adreslerini de yazayım..
http://www.myspace.com/sleepingkarma

20 Nisan 2009 Pazartesi

JUCIFER(Rock müzikte yenilik,deneysel elementler vs.)

Jucifer iki kişiden oluşan RELAPSE RECORDS çıkışlı noise,doom,sludge metal grubu..

juci1
Çıkarmış oldukları albümler:
Calling All Cars on the Vegas Strip (1999, Capricorn Records)
Lambs EP (2001, Capricorn Records)
I Name You Destroyer (2002, Velocette Records)
War Bird (2004, Velocette Records)
A Partridge In A Pear Tree DVD (2004, AmberVillain Films)
If Thine Enemy Hunger (2006, Relapse Records)
L'Autrichienne (2008, Relapse Records)
juci17

juci16

juci15

juci14

juci13

juci12
Noise rock ile sludge metalle alakası olanların oldukça ilgisini çekecek grup,hisli bir müizk yapıyor.Öyle zırva metal grupları gibi zorlama bir müzik değil de,içlerinden geldikleri gibi takılıyorlar kanımca..Yorum dinledikten sonra size kalmış.Türe alışık olmayanlar için bu ne biçim şey yahu!! diyebilirsiniz.Ama zamanla alışacağınızda eminim.Türün severleri zaten hemen beğeneceklerdir..Bilmeyenler ise;biraz zorlayıp dünyada neler oluyor biraz baksınlar.Metal de metal,rock da rock diye klasik şeylere takılı kalmasınlar.Dünya da müzik değişiyor..Her türün tabii bir alıcısı var ama,2000 öncesinde düşüşe geçen rock müziği nü-metal grupları kurtarmış ya da adını devam ettirmişti..Boktan kopyalar ve kötü gruplar ve yeni gelişen türevler yüzünden çıktığı gibi inişi de hızlı oldu Nü-metalin.Bunun üstüne Amerika'lılar yine boş durmayıp madem nü-metal tuttu ama biz eski metalde seviyoruz ama eski-yeni hard-core gruplarını da dinliyoruz,ne yapsak acaba deyip.Metal-core denen türü icat ettikten sonra gene bok gibi türediler.Bu sayede death metal,thrash metal,old schhol heavy metal de tekrardan popüler oldu.Gruplar reunion yaptılar ve saire..Gel gelelim bence bu tarz metalin suyu kurumak üzere.Zaten sürekli artan nüfus sayesinde gençleri kaybetmeleri imkansız gibi gözüküyor..Ama unutmasınlar ki,artık sludge,doom sludge,stoner doom gibi türler de oldukça tutuyor..Sonuçta bu türler de çok eskilere 60 lara hatta 70 lere özü BLACK SABBATH'a,psychedelic rock gruplarına kadar uzanıyor..Bence zamanın metal ve rock müziği sludge,doom,stoner,post-metal,post rock,experimental,avant-garde,industrial,jazz rock,math core,ambient özlü gruplar olacaktır..Artık deneysel bir şey yapmayan müziyen olarak ne kadar iyi olursa olsun değişikliğini gösteremeyenin yakında işi kalmayacak..Artık genç dinleyiciler de, eskilerde bilinçlendi.Önlerine atılan her boku yemiyorlar..Müzikte artık deneysellik zamanı..Büyük konuşuyorum evet haklısınız ama yakında herkes görecek..NEUROSIS in açtığı yerden devam eden ilham alan çok grup var. Kitle oldukça büyümek üzere..Klasik rock ve metalin ölümü yakındır..Tabii dinlenir ama bir kaç sene içinde onlar da değişmek zorunda kalacaklar..Ya da aynı oldukları yerde saymaya devam edecekler..Steve Vai ya da Joe Satriani neden sizce halen 50 li yaşlarında olmalarına rağmen bu kadar geniş bir dinleyici tarzına sahipler??Çünkü değişik unsurları da müziklerine katmadan edemiyorlar da o yüzden.Deniyorlar,araştıyorlar,uğraşıyorlar,dinliyorlar bir şeyleri sürekli.Hep bir bir kademe üstüne çıkmak için uğraş veriyorlar.Yapılmayanı yapmak vs.. Steve Vai bu anlamda daha deneysel ürünler üretiyor..Sizce Malmsteen neden aynı yerde takılı kaldı ve seviyesinin,dinleyici kitlesinin üstüne çıkamadı?Nedeni basittir..Hep aynı müziği yaptı ve hala yapmaya devam ediyor.Onun gelebileceği nokta bu kadar.Tamam çok hızlı ve teknik ama buraya kadar..Bilmem anlatabildim mi??

juci11

juci10

juci9

juci8

juci7

juci6

juci5

Konumuzun çok dışına çıktık.Gruba dönecek olursak;Grunge'dan tutun,sludge metale,noise rock'tan punk'a hatta doom metale kadar bir sürü türevi güzel bir şekilde icra ediyorlar.Her albümlerinde oldukça farklı parçalar var..İki kişiden bu kadar kaliteli ve hissiyatı oldukça yüksek bu müziği duyunca şaşıracaksınız..

Aşağıya kliplerini ekliyorum lastfm ve youtube üzerinden.İzleyin hem kulağınız güzel müziğe, gözleriniz de güzel kadına doysun..Neyse ciddi ciddi yazarken gene bel altı vurduk iyi mi??Ne yapalım kardeşim kız güzel ve tarz sahibi ise bunu dile getirmeyelim mi??:-))

İyi eğlenceler..
juci4

juci3



Grubun lastm sayfası:
http://www.lastfm.com.tr/music/Jucifer
Myspace adresleri:
http://www.myspace.com/jucifer
Jucifer: "When She Goes Out"





Jucifer - Hennin Hardine

Jucifer - Pontius of Palia


juci2
Bir de benden ufak bir kıyak olsun sizlere.Aranızda beğenenler çıkabilir.Aramasınlar direkt olarak kolayca edinebilsinler diye link veriyorum..Buradan bütün diskografilerini bulabilirler..Tabii orjinal alınması daha makbule geçer..Siz gene de deneyin..
http://angrychairs.blogspot.com/2008/08/jucifer-discography.html


Hatta Amazon linkinide verelim bari;
http://www.amazon.com/L-Autrichienne-Jucifer/dp/B0012NHN7M/ref=pd_bbs_sr_1?ie=UTF8&s=music&qid=1240180048&sr=8-1

http://www.amazon.com/If-Thine-Enemy-Hunger-Jucifer/dp/B000GRU7FU/ref=pd_bbs_sr_2?ie=UTF8&s=music&qid=1240180048&sr=8-2

http://www.amazon.com/I-Name-You-Destroyer-Jucifer/dp/B000067FTZ/ref=pd_bbs_sr_3?ie=UTF8&s=music&qid=1240180048&sr=8-3

http://www.amazon.com/Calling-All-Cars-Vegas-Strip/dp/B00005NGW9/ref=pd_bbs_sr_4?ie=UTF8&s=music&qid=1240180048&sr=8-4

18 Nisan 2009 Cumartesi

Son yıllarda artan..




Son yıllarda bütün Dünya üzerinde genelleme yapacak olursak,çok ciddi bir milliyetçilik akımıyla karşı karşıya olduğumuzu rahatlıkla söyleyebilirim..Hiç kimsenin,bir diğer olana katlanamadığı bir dünyada yaşamaya başladık.Git gide de birbirimizden kopup ayrılmaya başlıyoruz sanki..Dünyada ki bu kutuplaşmanın asıl nedeni nedir??Neden geçmişe sünger çekip kardeşçe ve barış içerisinde yaşamayı denemiyoruz.Yoksa birileri mi bizi buna itiyor???

Rock müzikte bile artık eski 60'lı ya da 70'li yıllarda ki muhalif tavır yok oldu.Gruplar Irak'a Amerikan askerlerine konser vermeye bile gidiyor.Irak'lılar ya da Müslümanlar onların düşmanı değil ki???

Kimin yaptığı ve nasıl yaptırıldığı komplo teorisyenlerine göre bilinse bile,bir kaç fanatik müslüman yüzünden bütün dünya neden Müslümanlara düşman olabilir..Ya da Nazi dönemlerini anımsatan anti-semitizme ne demeli??Müzik grupları,yani sanatın bir dalıyla uğraşan insanlar neden düşmanca,milliyetçi tavırlar takınabiliyorlar??

Kimsenin kendinden olmayana artık tahammülü kalmamış,görmek bile istemiyor.Kimse kimsenin görüşüne,düşüncesine artık saygıda göstermiyor.Varsa yoksa tv.lerde gazeteler de kavga gürültü..Bu nereye kadar sürecek??Küçük bir çocukken böyle bir dünyanın hayalini kurmuyordum ben??Darwin'in devlet kurumları tarafından yasaklanmadığı,savaşların ise ekonomik boyutlarda,üretimle,bilgiyle olacağını düşler hayalini kurardım.Çok mu şey istemiştim.Yoksa çok aptaldım??


Ülkemizde bile birisinden söz ederken;farkında olmadan etnik kökenlerini öne sürerek insanların arkasından ne kadar daha konuşup onlara o gözle bakıp,bu şekilde hitap etmeye devam edeceğiz???Bir insan doğduğu yerden,renginden,dilinden,ırkından,saçından,bokundan,püsüründen kendi elinde olmadan gerçekleşmiş bir şeyle nasıl suçlanabilir..Bunun üstün ırkı aramaktan onun egemen olmasını istemekten ne farkı var..Bu Nazi ideolojisi değil midir??


FAŞİZM 20.ve 21.YÜZYILIN EN BÜYÜK SORUNUDUR.HER ZAMAN ÖYLEYDİ VE HER ZAMAN BU BÖYLE KALACAK SANIRIM.İNSANLAR KENDİLERİNİ GELİŞTİRİP,ALT BEYİNLERİNDE KÖKLÜ DEĞİŞİKLİKLER YAPMAZLARSA NE YAZIK Kİ..DAHA DA MUTSUZ,SAVAŞLAR İÇİNDE,SUSUZ KURAK KENDİ KENDİNİ BİTİREN BİR İNSAN IRKI VE DÜNYA BİZLERİ BEKLİYOR..ÇOK ÜZGÜNÜM..

MOTHLITE





Guapo grubuna benzer tarzda bir müzik yapan gruptan bahsedeceğim çok kısaca bugün sizlere.Elimden geldiğince,dinleme olanakları da sunmaya çalışacağım..
MOTHLITE grubu psychedelic bir havada ilerleyen,yenilikçi,deneysel post-rock türlerine dahil edebilecğimiz İngiliz müzik grubu..Bütün saydığım türlerin hepsini bir güzel karıştırıp bizlere sunan bu deneysel rock grubu,bana nedense parçalarının bazı bölümlerinde Pink Floyd havasını hissetttirdi.Tabii,sizde de bu etkiyi bırakır mı onu bilemeyeceğim..Psyhchedelic atmosferik tarz albüm boyunca hep kendini ağır bir şekilde hissetttiriyor..Karamsar bir albüm olan The Flax of Reverie'i tüm avant-garde,post-rock,deneysel müzik dinleyicilerine tavsiye ederim..Albüm toplam 6 parçadan oluşuyor..Southern Records çıkışlı albümde yer alan parçalarsa;
Riverside
The One In The Water
The Untouched Dew
Neverbegoodwood
Cauldron
Hypnogogue

Albümden 3 tam parçayı lastfm üzerinden dinleyebilirsiniz..
Grubun lastfm sayfası:
http://www.lastfm.com.tr/music/Mothlite
The Flax of Reverie albümünden parçalar dinlemek için:
http://www.lastfm.com.tr/music/Mothlite/The+Flax+Of+Reverie
Grubun myspace sayfası:
http://www.myspace.com/mothlite

Son olarak yeniye ve yeniliğe açık olalım diyerek aşağıya da The Flax of Reverie albümünün animasyon olarak hazırlanmış bir tanıtım videosunu lastfm'den sizlerle paylaşıp sizi grupla baş başa bırakıyorum..İyi dinlemeler.

16 Nisan 2009 Perşembe

Mike Patton ın son soundtrack çalışmasından bir örnek..




Crank: High Voltage filminin Patton imzalı soundtrack'inden oldukça hareketli bir parçayı sizlerle buradan paylaşmak istedim..Umarım beğenirsiniz..Soundtrack albümü de genele indirgeyecek olursak oldukça başarılı diyebilirim.Tavsiye edebilirim rahatlıkla..Toplam 32 kısa parçadan oluşuyor..

Neyse sizi bu soundtrack'den The Hammer Drops isimli parçayla baş başa bırakıyorum iyi eğlenceler...


The Hammer Drops - Mike Patton
Related Posts with Thumbnails