7 Aralık 2013 Cumartesi

2013 En İyi Albümler Bölüm II


                                                                Black Willows - Haze


70'lerin psychedelic rock atmosferinde gezinen albüm, doom ve stoner metal öğeleri de içermekte. Albümün genel olarak temposu ritüel havasında ilerliyor; mistik doğu etkileri de hissedilen çalışma bir saat on dakikalık süresine rağmen, birkaç kez dinlemeden edemeyeceğiniz güzellikte. Öncelikle türün meraklılarına.


                                                       Ensemble Pearl - Ensemble Pearl
Belki tek albümlük bir projeydi, yine de birbirinden usta ve yaratıcı isimleri bir arada görebileceğimiz nadir örneklerden biriydi. Boris'in davul/vokali Atsuo, Sunn O))) ve diğer bilumum projeleriyle çoktan tanrı sıfatına yerleşmiş Stephen O'Malley, Jesse Sykes ve diğer çalıştığı topluluklardan tanıdığımızı Bill Herzog, gerek kendi avantgarde ve deneysel işleriyle takdir gören önemli müzisyen Eyvind Kang'ın da katkı sağladığı bir süper grup birleşmesinden söz ediyoruz. Drone, doom, noise, avantgarde sayılacak parçalar inanılmaz bir atmosferle beraber usta müzisyenler sayesinde bütünleştirilerek; uzun yıllar dinlenecek, koleksiyonerlerin özenle saklayacağı albümü, biz müzikseverlere armağan etmişler deyim yerindeyse. http://www.discogs.com/Ensemble-Pearl-Ensemble-Pearl/release/4144362 http://www.dragcity.com/artists/ensemble-pearl



                                                                  Årabrot - Årabrot
Mike Patton'ın vokal tarzını ve yer aldığı grupları anımsatsa da, Norveçli Årabrot başarıyı elde ender noise rock gruplarından biri. Noise rock, sludge, yer yer doom etkileşimleri, aralarda ufak elektronik eklemeler, black metal ile punk arasında gidip gelen ilginç bir çalışma. Deneyin!




                                                            Monomyth - Monomyth
Fazla iddiası olmayan ya da öyle görünen, kendi halinde ama etkisi vurucu, sakin ilerleyen birden çok türden beslenen özel bir albüm de Monomyth'den geldi bu sene... Space rock, prog-rock, kraut rock, doom rock, stoner rock gibi türleri enstrümantal olarak icra eden, oldukça başarılı gruba kayıtsız kalmayın. http://www.monomyththeband.com/




                                                                   Bong - Idle Days
İnisiye aday adayı önce bilgelere başvurdu. Bilgeler onu tersledi. Genç aday yılmadı ve istediğine kavuşmak istiyordu. Bilgeler yetersiz bulduklarından gerçek inisiyeye onu yollamadılar. Genç sinirlendi. Hırs yaptı, kitaplar okudu, araştırdı, soru sorma yeteneği zaten güçlü biri olduğu için, merakına yenik düşerek, bazı yanlış yerlere danıştı. Bu kötü düşüncedeki insanlar, adayın heyecanının farkına varıp, üstüne gittiler. Sezgi yönü çok kuvvetli olan bu genç, önce ormana yollandı. Kurtlarla bir gece geçirdi karanlıkta... Güneşin doğmadığını fark etti. Hırsı, korkusunu yenmesini sağlıyordu. Üç geceden sonra bir bilge yanına yaklaştı ışıldayan, tarif edilmesi mümkün olmayan bir parlaklıkla... ''Bu sınavı geçtin, karanlıkta kalmana rağmen yine de diğerine hazır görmedik seni'' dedi Bilge... ''Şimdi git ya hayatına geri dön veya karanlığın dünyasına hazır hissediyorsan, şansını dene'' diye ekledi. Genç ''hazırım'' diye direkt cevap verdi. Bilge onu uyardı. ''Karanlığın içindeki ışığı arıyor ve bulabilmek istiyorsan, önce içini aydınlatman lazım'' Genç aday hiç düşünmeden''tamam'' dedi. Bilge kayboldu bir anda... Hislerine güvenip yürümeye başladı. Yürüdü yürüdü ve yürüdü... Günlerce hem de; derken ıssız bir yere geldi. Gölün farkına varıp su içti. Suyu içtikten sonra orman gözden yok olup gitti. Suyun dibine girdi genç aday. Gerçek karanlığı ve sessizliğin tecrübesini edindi. Yüzmekten, suyun altında kalmaktan yorulan genç, karşısına çıkan iki su bölmesi veya su altı tünelinden birini aniden seçmek zorundaydı. Çabuk karar verip, daha kolay olacağını düşündüğü ortada görünen, ama görünmeyen tüneli seçti. Tünele girdi; bu sefer ne orman ne de su, ne de göl vardı. Karanlık da değil, anlatılması mümkün olmayan bir boşluğa düştüğünü hissetti. Havalanmış ve uçuyordu adeta. Bu onu ilk başta büyülese de, sürekli aynı şeyi deneyimledikten sonra ölme ve ölmek arzusu güttü. Nerede olduğunu bilmiyor ve yanında kimse yoktu; yıllar geçti... Yaşlı bilge tekrar geldi yanına, ışıldayarak. ''Halen devam etmek istiyor musun'' diye sordu. O kadar yalnızlık, acı, keder, karanlığa rağmen yılmamıştı bu artık genç olmayan inisiye adayı. ''Evet'' diyerek cevapladı bilgenin sorusunu. Bilge onu son kez uyardı. ''Gittiğin yerde hiçbir şey bulamayabilirsin, maneviyatın özündedir. Son şansın var, eski yaşamına dönebilirsin'' diye son kez uyardı. ''İstiyorum ve bulacağım'' dedi aday inisiye... ''Tamam'' dedi yaşlı parıldayan bilge. Sonra aniden kayboldu bilge. Aday yüz yıllık bir uykuya yatmıştı. Uyandı ve anlam veremediği bir yerde gözlerini açtı. Etrafına bakındı. Bir deliğin onu yuttuğunu ve sonradan aynı şeyin defalarca döngüsel bir biçimde tekrarlandığını fark etti. Acının doruğundaydı; bilgeler ve tanrılar, acımadan bu bencil ve hırslı adamı izliyorlardı. Ona gerçek cevabı vermek için hiçliğin ortasına attılar. Sonsuza dek bağırdı, kıvrandı, ağladı, haykırdı ve yanında kimse olmadı. Hiçliğin ortasına gitmek isterken, hiç olmayan ve herkesin görmek istemeyeceği hiçbir bir yere yollanmıştı. Hiç kere hiç bir yer; hiç kadar hiç. Hiçlikten hiçlik doğan bir hiçliğe... Ama hiçlik, hiçti. Bu hiçliği ancak hiç olabilen hiçler fark edebilirdi. O hırslı gözü hiçbir şey göremeyenler değil...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts with Thumbnails