6 Temmuz 2008 Pazar

Geçtiğimiz perşembe akşamı kendimi toparladım ve İstanbul Kültür Sanat Vakfı Jazz festivali kapsamında Marcus Miller ve Tower Of Power konserine gittim.Harbiye Açıkhava Tiyatrosunda gerçekleşen konsere katılım oldukça iyiydi..Havada güzek eşlik etti doğrusu o geceye..Serin bir yaz akşamıydı..Bugüne kadar Blues Festivalini saymazsam genelde rock ve metal gruplarının konserlerine gittiğim için biraz şaşkınlık olmadı desem yalan söylemiş olurum..Ama ortam çok hoşuma gitti açıkçası..Eğitim ve gelir düzeyi biraz daha yüksek insanlar vardı..Sonuçta bir Jazz konseri öyle değil mi??Her yaştan gençler,yaşlılıar,orta yaşlılar ortak müzik zevkleri doğrultusunda açıkhavada biraraya gelmişlerdi..
Tower of power bir ara canım sıkıldı..O tarz jazz(funk yanı ağır basan) müziğinden pek hazetmem doğrusu..Zaten asıl gidiş nedenim Marcus Miller'dı..Ama hakkını yememek lazım..Grup tam bir enerji bombası çıktı..Kimi yaşlı elemanları yaşlarına bakmadan onlardan beklenmeyecek inanılmaz hareketler,şovlar gerçekleştiriyorlardı..Marcus Miller' in çıkmasına yakın konser alanı iyice doldu..İlginçtir ki;Marcus Miller konserinin ortasında da bir o kadar kişi konseri terketti..Marcus Miller bir ara doğaçlama gidiyordu,kimilerine uçuk,kimilerine göreyse sıkıcıydı..Ben çok keyif aldım.Konserin her saniyesinden hemde..Tam bir müzik şöleni yaşattı üstad bize..Miles Davis zamanlarından da bir kaç para çaldılar..Konsere ise son albümünün açılış parçasıyla girdi..00:00 a kadar sürdü diyebilirim konser için...Metal-rock konserlerinden alışmış olduğum ter kokularının yerine güzel alımlı kadınların bakımlı saçlarından gelen şampuan,saç kremi,çekici parfüm kokuları geliyordu..Gayet güzel bir ortamdı.Hatta o kadar çok etkilendim ki;jazz konserlerine gitmeye karar verdim..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts with Thumbnails