Türkiye; özellikle İstanbul, muhafazakar görünüme sahip, son derece ilerici ve özgür fikirlere açık bir şehir. Özellikle Beyoğlu'nda yaşıyor ya da herhangi bir sebeple gidiyorsanız bunu rahatlıkla hissedebilirsiniz. Kadıköy, Balat, Adalar, Bakırköy vb. adını hatırlamadığım bir çok semt için de bu geçerli. Ben, sadece camilerin yer aldığı semtleri sevmiyorum; çeşitliliğin ve değişik seslerin, renklerin yeraldığı kültürleri seviyorum. Ülkemiz bunun için çok uygunken, milliyetçi ve kafatasçı zihniyet yüzünden çok sesliliğin üretime ve hayatımıza katkısını hissedemeden boş boş yaşıyoruz. Dayatma olmadan hepimiz birbirimize bir şey katabilsek daha güzel olabilirdi bu ülke. Ama ne yazık ki, olmadı ve olmayacak bu gidişle... Türklerin sadece müslüman olduğunu düşünen ve böyle olmasını gerektiren insanlar ve tahammülsüzler olduğu sürece bu toplum eski şafatına erişemez... Dinlerin ve hoşgörünün bir arada olduğu, özgür düşüncenin kısıtlanmadığı, entelektüel bir yapı olmadığı sürece bu toplum bir adım bile ileriye gidemez...
En azından toplum ya da devlet bu şekilde ilerlemese bile müzik buna cevabını her zaman verir... Amerikalı grup Amps For Christ'in The Oak In The Ashes adlı albümünden türkçe iki parçayı burada paylaşmak istiyorum. Psychedelic, folk ve drone tarzında işler çıkaran grubun 2006 tarihli çalışması her türden müzik dinleyicisinin hoşuna gidecektir. Herkese barış dolu günler, geceler...
<span>Amps For Christ Nese 1, 2 by urufixx</span>
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder