Roxette - Spending My Time

İlk aşık olduğumu sandığım zaman yaşım 14'ü gösteriyordu. Tek hayalim otobüse binip, o zamanlar en büyük zevkim olan sinemaya gitmekti hoşlandığım kızla... Olmadı tabii ki. Lisede de başarısız bazı girişimlerim oldu, ama kimseye ciddi anlamda ilgi duymamaya başlamıştım. Sonra sokak günleri başladı. Benden üç yaş büyük, pek de güzel olmayan, kıvırcık saçlı bir kızdan hoşlanmaya başladım. (Şu an iki çocuğa sahip bu kız) İlgime ilk kez karşılık verildiğini gördüm; fakat dalga geçileceğini tahmin etmemiştim. Benimle oyuncak gibi oynamıştı. İstediğiyle birlikte oluyor, istediği yere gidiyor, beni saatlerce bekletiyor. Sesimi bile çıkaramıyordum ondan çok hoşlandığım için... O sıralar 16 yaşındaydım. 19 yaşıma geldiğimde bu yüz vermeyen kız, kendisi birlikte olalım diye teklif etti; artık pişmiştim. Ukalaca reddettim teklifini. Ondan sonraki amacım kendi ailemden de gördüğüm şekilde, ilişkilere, evliliğe karşı durmak oldu. 20 yaşıma kadar bu öfkeyi devam ettirebildim. Sonra, karşıma dünya tatlısı bir genç kadın çıktı. Erkek arkadaşı sözleştikleri bara buluşmaya gelmediği için bana yüz verdi o soğuk hafta içi gecesi. Çok aşık oldum veya hoşlandım ondan. Ertesi gün sevgilisine gidene kadar... Uzun bir süre peşini bırakmadım ve unutmadım onu; hatta yıllarca diyebilirim. İlk kez ona aşıkken bu şarkıyı dinlemiştim. Sonra yine uzun bir süre ilişkilere ve kadınlara kendimi kapattım. Zaten açık olamamıştım hiçbir zaman. 22 yaşımda, 6 küsür sene sürecek bir ilişkiye başladım hayatımda ilk defa, ne ben bu kadar sürebileceğini bilebilirdim, ne de bir kadınla bu kadar uzun süre aynı ev içerisinde yaşayabileceğimi. Belki bir şeyleri unutmak ya da kaçıştı, bilemiyorum. O kadından da büyük bir darbe yiyince, yine inancım kayboldu gönül ilişkilerine. Uzun süre kadınları çıkarmak istedim hayatımdan, onlar pek istemediler nedense. Birkaç denemem daha oldu tabii; şimdi yine bu şarkıyı dinliyorum. Neden mi, bilmem. Tekrardan mı aşık oldum acaba?