12 Haziran 2011 Pazar

Seabuckthorn - In Nightfall




Artık sabah olmaya yakın bir vakitte, ucuz kırmızı şarabımı yudumlarken internetten çeşitli yazılar okuyor, yorumlara bakıyor, twitter'dan güncellemeleri takip ediyor, friendfeed'de akışa bakıyordum, kendimce sakin ve sessiz bir gece geçiriyordum her zaman olduğu gibi...

Gece, özellikle saat 02:00'dan sonra benim vaktim başlıyordu adeta... Gecenin sessizliği; garip ama ürkütücü karanlığı yalnızlığıma tuz biber oluyordu sanki...

Psychedelic folk, akustik folk, drone ve deneysel müzik tarzında kendini kanıtlamış Seabuckthorn'i dinlerken bir kaç sayfa da olsa Mitolojiden Masalları okumak istedim. Hazır gecenin huzuru ve sakinliği de ruhuma işlemişken bir kaç masal okuyuverdim çabucak...

Sıradaki masal Narkissos idi... Hikayeyi anlayınca çağımızın en büyük sorunlarından birisi olduğunu hemen idrak ettim... Narsizm, çağımızın büyük problemlerinden biriydi bence... Bir kaç saat önce de Bio Channel'da Anna Nicole Smith'in hayatına denk gelmiştim; hem de yemek yerken öylesine bakıyordum aslında... Kadının hayatını ve söylediklerini düşününce beynim yerinden oynadı. Bir mahkeme duruşmasında harcamalarıyla ilgili soru sorulmuştu kendisine...

Ne kadar para harcıyordunuz vs. diye... Bildiğiniz üzere 90 yaşında bir adamla evlenip, 1 milyar dolarlık bir servete yatmak üzereyken duruşmalarda bulmuştu kendisini...

Ben Anna Nicole Smith'im ve ben olmak 'kolay' değildir gibi bir cümleyi net olarak anımsayabiliyorum. 'Ben olmak kolay değildir' dedi kendisi. Davetlere ve açılışlara gidiyormuş ve bunun faturası da 30.00 doları bulabiliyormuş sadece. Bu da kıyafet parasıymış yalnızca...


Bu narsizme bir örnektir bence. Ülkemizde de durumu olmasa da; benim standartlarım var diyerek dünyanın harcamasını yapan, gelirinden çok gideri olan insanlar elbet karşımıza çıkmıştır.


Narkissos ise farklı kalıyor bunun yanında; kendini aşırı beğenmiş, güzel, dikkat çekici ve yakışıklı olduğunu bilen genç bir erkek ve sonrasında yaşadığı problemler anlatılıyor bu destanda...

Kimseye yüz vermeyen bu yakışıklı genç, bir gün bir pınardan su içmek istemiş ve suda kendini görmüş ve kendi kendine aşık olmuştur.. Tabii ki bunun bir çaresi yoktu; daha önce aşk acısından onu yakanların haykırışları kabul olmuştur bu sefer.. Kendine aşık olan ve hiç bir yanıt alamayan Narkissos, kendini yiyip bitrimiş ve bu aşkı onun sonunu getimiştir...


Çok kısa bahsedeceğim grup ile ne alaka; aslında hiç alakası yok diyebilirim... Psychedelic folk, psychedelic, acoustic, experimental tarzlarda müzik icra eden grubun parçaları oldukça akıcı... Yedi parçadan oluşan albüm yaklaşık 23 dakikadan oluşuyor. En azından bir kaç kez üst üste dinleyebileceğiniz, derinliği olan bir çalışma. Düşündürücü etkisi ve müzikalitesi yüksek; karar verme aşamasındayken sizi sakinleştirebilecek, dingin bir albüm... Parça süreleri oldukça kısa ve dinleyiciyi sıkmadan ilerleyen bir yapıya sahip albüm; akustik, deneysel çalışmalardan hoşlananlar için iyi bir seçim olacaktır. Herkese iyi dinlemeler...

http://www.bookmakerrecords.com/releases?CAKEPHP=442c15e6b7c2837089cd777bcb450ad4

http://www.facebook.com/pages/Seabuckthorn/142975199094288

http://www.myspace.com/seabuckthornmusic

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts with Thumbnails