27 Nisan 2008 Pazar

KYPCK - Cherno Yakında yada erken ölme duygusu..







Bunu sağlayan benim aslında..Günde iki şişe şarap bazen daha da fazla olduğu oluyor..İki paket sigara bu yaşta böyle ise;geleceğimi bazen çevremdeki insanların gazıylada pek bilemiyorum açıkçası..Hazır ölüm falan demişiz..Ölümle eş değer anlamda bir gruptam bahsedelim o zaman..Finlandiya'lı ama Rusça sözler yazan stonerrock-funeral doom metal yapan KYPCK 'den bahsetmeden olmaz..Grubu bende yeni tanıyanlardanım.Fakat gelin görün ki;muazzam kalitede bunalımlı bir müzik icra eden bu doom tanrılarını iyiki de tanımışım..Aşağıya hemen myspace lerini ve bir iki parçasını ekleyeceğim..Rusça doom metal dinlemediyseniz buyurun buradan yakın..Acayip bir bunaLım,oldukça yavaş,ama bir o kadar da kararlı bir müzik yapıyorlar..Zaman zaman intiharı düşündürmesede ciddi düşünmenizi,içki içmenizi sigara yakmanızı sağlayan bir grup..Albüm 10 parçadan oluşuyor.54 dakika civarı sürüyor..Ben şu an ikinci şişe şarabımı bitirdim..Üçüncüye geçtim yazımda hatalarım olursa kusuruma bakmayın..Eskiden yavaş ve de ağır müziklere hiç katlanamazdım.Gençliğimden olsa gerek olgunlaşınca teker teker hepsi öyle bir hoşuma gitmeye başladı ki size anlatamam..İnsan zamanla değişebiliyor tabii ki..Önemli aslında değişim derken değişimin gelişme olarak yükselebilmesi..Siz siz olun ufkunuzu açın ve de geniş tutun..Yeniliklere karşı çıkmayın.Özellikle müzikte,zaten bu söylediklerim benim zamanlarımdaydı..Biz bile ne kadar ileri görüşlüydük bu konularda..Şimdiki gençlerin elinde internet ten tutun da her bir şey var zaten.Neyin iyi veya kötü olduğunu sizler iyi biliyorsunuz zaten...Kolay gelsin..İyi dinlemeler...

http://www.myspace.com/kypck



Bu iki parçayı indirmek için:
http://www.divshare.com/download/4357423-ba7

Bazen..KArarsızz....


Ara sıra düşünürüm de..Keşke Avrupa'da yaşasam derim..Son yıllarda iyice içime kapanmam,insanlardan kaçıyor oluyor olmamdan dolayı değişik bir süreç içerisindeyim.Aslında bundan bir kaç sene öncesi boktan bunalımım ortadan kalktı.Onun yerini çok farklı bir düşünce gücü yerini aldı.Halen dışarı insan arasına karıştığım zamanlar gene boktan sonuçlar doğabiliyor..Geçen gün bunu tekrardan yaşadım.(Dört aydır Beyoğlu'na çıkmamıştım) Artık eskisi kadar çok kötü olmasada genede kötü bir deneyimdi..Ve geçen zaman,artan tecrübemle birlikte sorunumun ne olduğunu çok da iyi anlamış oldum..Gittiğim yerlerde canım çok sıkılıyor ve gittiğim yerler alkollü mekanlar olduğu için canım sıkılıp insanlara pek de aldırmamak için hızlı içip sarhoş oluyorum..Olay bu,sonuçta her gün evde de içiyorum hızlı içme gibi bir adetim yoktur aslında..Bazen kafamıza diktiğimiz zamanlar oluyor haliyle.Onlarda çok ara sıra..Şöyle düşünürsem;eskiden keyif veren şeyler artık haz vermemeye başlamış oluyor.İnsanları eskiden çok yüceltirdim ve de çok severdim.Zamanla çok değer verdiğim insanların bir bok olmadığını anladım.Bunlar da etkili sebeplerden herhalde..Ben şu son geçirdiğim yıllarda yalnız kalmak ve bu şekilde mutlu hayatıma devam etmek istiyorum..Bazen bir grup konser için İstanbul'a geliyor haberi bilmem kaç ay öncesinden veriliyor.Ben taa!! o günden itibaren acaba gitsem mi? Gitmesem mi? diye günlerce aylarca düşünüyorum.Neden diye sorarsanız;ne bileyim bir takım insanları görmek istemiyorum,kalabalığa karışmak istemiyorum.Bu yüzden gitmek istemiyorum..Gitmem gerekince de ne yapayım içip sarhoş oluyorum arıza çıkarmam ama ayakta sallanır halde dolaşmak bile pek hoş değil sanırım..Ben kendimi böyle görmeye bu şekilde yaşamaya alıştım da..çEVrem her zaman aynı tepkiyi veremeyebiliyor tabii..Bir gün bir çözümünü bulurum herhalde mutsuz bir adamım anlayacağınız.Bir takım konular açısından oldukça şanslı olabilirim ama,iç dünyam aynı şeyleri söylemiyor..Bir takım insanlar tarafından korkak ve acizliğimden dolayı içkiye sığınıyormuşum onlar öyle söylüyorlar.Ne kadar doğru bilemem...
Ben gene de bu şekilde geçen küçük dünyamı çok mu çok seviyorum.Kime ne öyle değil mi???Hım..Bu arada yazımın başında Avrupa'da yaşamaktan falan bahsediyordum onu da açıklayayaım..Neden onu yazdım ve nasıl konu buralara geldi..
Efendim son günlerde acayip sıcak bir bahar mevsimini yaşamaktaydık.Fakat ne olduysa son üç gündür acayip kapalı ruh halinizi bombok edecek hava bulutları geziniyor İstanbul'da..Bu da benim Avrupa'da özellikle İsveç,Finlandiya,Danimarka vs.vs. gibi hayallerimi süsleyen o gotik atmosferi yakalabileceğimi düşündüğüm ülkelerde nasıl yaşayacağım sorusunu aklıma getirdi..Ben burada bile iki damla yağmur yağınca bu hallere gelebiliyorsam soğuk ve ölümcül kış şartlarının yaşandığı,her zaman kasvetli havası olan,yağışlı ve buz gibi soğuk Avrupa ülkelerinde nasıl yaşarım ben dedim..Sonrada adamlara hak verip bu müziklerin başka türlü çıkmayacağını anlamış oldum.Adamlar yaz-kış bunalımda tabii ki bu karanlık altyapıdaki müzikler oluşur,icra edilir..Onu da iyice benimsedim..
Yaa!!Dostlarım eskiden konser olacağı zaman aylar evelinden kendisini hazırlayan,o günün gelmesini bekleyen,planlar kuran eski adam yok artık..Cuma gününün geleceğini bildiğinden haftaiçinden itaibaren kuduran hayaller kuran eski adam yok artık..Olmasında..Artık hepsi bitti..Benim için şimdilik bitti.İleride nelere olur bilemem..Zaman belirleyecektir her şeyi..

26 Nisan 2008 Cumartesi

WATCH ME BURN





Los Angeles'tan çıkma bu underground extreme sludge grind-core grubunun vokalisti güzel bir kadın.Eğer yeraltı kültüründen beslenen bağımsız death metal grind-core gruplarını seviyorsanız bu gruba bir göz atmanız gerekebilir..Türün manyaklarından olduğum söylenemez fakat;grubun müziğini ve başarısını göz ardı etmemek gerekir..Tipik grind-core gruplarından ayrı tutmamın tek nedeni aralarda sludge rifflerin olmasıdır..Çok fazla kasmayan sadece hız yarışına giren tipik grind-core gruplarından değiller.Arada bir yavaşlıyorlar yani..Psychedelic deneysel bir türe de kayıyorlar.Zaten myspace sayfalarında tarzlarını (Grindcore / Death Metal / Psychedelic) bu şekilde belirtmişler.Ben şu an grubun 2007 tarihli çalışması olan At the Stake adlı albümü dinliyorum.Kendi tarzında gayet başarılı bir albüm olmuş.Yer yer yavaş,zaman zaman oldukça saldırgan bir müzikleri var.Vokalistin sesi hiç de fena değil..Death -grind işlerine az çok karışmış olanlar rahatlıkla dinleyebilir..

MYSPACE ADRESLERİ:http://www.myspace.com/watchmeburn





Watch Me Burn "Mandrake"

Çok yakında ...

İnternet üzerinden yayın yapacağım web radyomu sizlerle paylaşacağım..İlk etap olarak en düşük ses kalitesinde bir nevi deneme niteliği taşıyan bir radyo istasyonu olacak.Zamanla beklediğim ilgiyi ve talebi alırsam tabiiki hızını ve dinleyeci kapasitesini arttırmayı düşüneceğim.Bu benim çocukluğumdan beri hayalimdi.Bakalım nasıl olacak?Üstesinden gelebilecek miyim?? Her şeyi zamanla göreceğiz.Sizlere buradan geekli bilgiyi ve radyomun linkini bildireceğim..
Belirli saatlerde ağırlık olarak Blues müziğin bilinmeyen örneklerini,bazı saatlerde ise;sert metal türevlerinin herhangi bir radyo kanalında çalınmayan türlerini ve değişik grupları bulabileceksiniz..Pazartesi alan adımı almayı düşünüyorum.Bakalım her şey güzel olur umarım..

16 Nisan 2008 Çarşamba

TOTAL DEVASTATION-Honour the Disorder




Finlandiya'lı bir diğer güzide grubumuz Total Devastation'ın yeni 2008 tarihli albümü çıktı.Çok kısaca bahsedecek olursam;albüm önceki albümlerine aslına bakarsanız pek de benzemiyor..Diğer albümlerindeki industrial alt yapılar,karanlık yer yer bir tür bunalımı andıran müzik yapan industrial death metal grubu son albümlerinde old-school death metal yapmaya karar vermiş.Yaptıkları bu son albüm isveç death metal babaları DISMEMBER ve ENTOMBED bazı albümlerine benzer türde olmuş. Bence çok güzel oldukça başarılı olmuş..35 dakika süren ve 9 parçadan oluşan albümü kesinlikle tavsiye ederim...
Aşağıda dinlemeniz için divshare den yükleyip link koydum.Merak edenler bir baksınlar.Aşağıda dinleyeceğiniz parça albümün ilk parçası gerisini siz düşünün artık.

TOTAL DEVASTATION-HIGH ON WAR



Parçayı indirmek isteyenler için ise:
http://www.divshare.com/download/4270474-b7f

İyi eğlenceler..

5 Nisan 2008 Cumartesi

BLAKE-Planetizer






İçkiyle aranız varsa,avrupa'nın kasvetli havasını sakin,biraz bunalım,yer yer gaz bir şekilde içinizde hissettirecek bir tatta gruptan bahsedeceğim...Elimde 2005 tarihli albümleri olan Planetizer bulunmakta..
Süresi 42:51 dakika süren bu tatlı albüme hemen ilk dinleyişte alışacaksınız.Tabii önce grubun türünden,tarzından birazcık bahsedelim..Stoner rock diyebileceğimiz bir tür yapıyorlar..Dinlediğim bu albüm bence oldukça başarılı,grup duygularını anlatmak isterken çok samimi davranmış.Tamamen ruhlarını ortaya koyarak yapmışlar bu albümü.Dinleyince sizler de hissedeceksiniz zaten..Finlandiya'dan son yıllarda çıkan hiç bir grup kötü çıkmadı neredeyse..Albümde bazı parçalarda iyice yavaşlayabilir,bir sigara yakmak isteyebilirsiniz fakat,bazı parçalarda neşeniz tekrar gelebilir benden söylemesi.Türün sevenlerinden kaçırmasın.Ben de biraz önce myspace sayfalarına baktım 2008 albümleri de varmış.Hemen onu bulmaya çalışacağım..İyi dinlemeler...
Myspace sayfaları:
http://www.myspace.com/blakeband
Web siteleri:
http://www.blake.fi/

4 Nisan 2008 Cuma

MASTODON









Son yirmi yılda rock ve metal müzik büyük değişimlere uğradı..70'lerde ki hard rock kasırgası 80 li yıllarda glam rock ve metale,daha sert takılan gruplar dinleyiciler içinse thrash patlaması yaşandı adeta..Belirli olaylar,albümler ve de gruplar haricinde aslında pek iç açıcı değildi bence 80 li yıllar..Thrash metalin yavaş yavaş eski etkisini,gücünü yitirmesi,glam rock ın tükenme zamanına gelinmesiyle Amerika'da Seatle çıkışlı Nirvana ve Pearl Jam in başını çektiği 'Grunge' patlaması yaşandı.Thrash metal tamamen eski gücünü kaybetmiş,hard-glam-hair rock metal grupları teker teker dağılmaya başlamıştı..Slayer ın albümü gene de ciddi satış yapmış ya da belirli büyük gruplar pek de etkilenmemiş olsalar da..Müzik özellikle rock müzik çehresini değiştiriyordu..Sepultura ve Pantera iyice büyüme gösteriyorlardı..Özellikle PANTERA nın 90 çalışması ilk albümleri olan COWBOYS FROM HELL metal müziğin dönüm noktası olmuştur.İlk defa bir grup hem bu kadar sert thrash müzik yapabilirken,bir o kadar da içinde ciddi duygu barındırabilen parçalar katabiliyordu..Ayrıca ilk defa bir grup hard rock alt yapısının üstüne bu kadar sert gitar sound u oturtuyordu..Van Halen in thrash metal çalıyor halini düşünün işte böyle bir şey yaparak müzik piyasasını ortadan ikiye ayırdı PANTERA..Onun öncesinde FAITH NO MORE gibi avant-garde gruplar da yok değildi elbet..Neyse çok uzatmadan......
Metal müziğin baba gruplar haricinde bitmesi,grunge efsanesinin hemen hemen sona ermesiyle yeni deneyler de bulunuldu.Aslında sert metal müzik dinleyen ama rap-hip hop tarzı vokal yapıp arada bir de böğürmek isteyen gruplar ortaya çıktı..Korn vb. grupların başını çektiği bu tarz gruplar epey tuttu..Uuzun bir süre nü-metal,rap-core,hard-core(yeni oluşum) gruplar ilgi gördüler..
Bu arada 80'lerin sonundan oldukça sessiz gelen,death metal-black metal de yavaş yavaş adını duyurmaya başlıyordu..Ortalık iyice karıştı bir süre sonra.Ülkemiz de dahil olmak üzere bu sefer çığ gibi her gün yeni kurulan black metal gruplarından geçilmedi..Bu türde de Cradle Of Filth in etkisi oldukça büyüktür..Plak şirketleri hard-core,nü-metal olayını farkedip Linkin Park gibi grupları desteklediler.Epey satış gerçekleşti..Sonradan 2000 yılından sonra işler iyice karıştı..Hem eski usül metal dinleyen ama oldukça sert soundları da benimseyen hem eski usül metal yapıp arada bağırıp böğürerek yeni grupların core bölümünü alan gruplar çıktı ve türlerini metal-core olarak ifade ettiler..Hatta bu çıkış öyle bir çıkış oldu ki;NEW WAWE OF BRITISH HEAVY METAL i yeni akım amerikan heavy metali diye lanse ettiler..

Bu sefer de metal-core un boku çıkmıştı resmen..Mastodon gibi (ve bunun gibi underground ama piyasada pek yer edinemeyen gruplar vs..) alltan sessizce gelen death metal etkileşimli,progresive,deneysel yenilikçi bir grup çıktı..
Bir kaç albüm,e.p den sonra LEVIATHAN albümünden sonra metal piyasası yeni grubunu bulmuştu.Bu çok orjinal deneysel olan metal türü oldukçu başarılı sonuçlar vermişti..Kolay kolay her rock metal dinleyicisinin kaldıramadığı bu grup hedefi tam on ikiden vurmuştu.Onunla birlikte son yıllarda artık yapılmayan denenmeyen tür kalmadı.Her gün yeni türün ismi geçiyor..Ben müziğin bu hale gelmesinden çok memnunum..İnanılmaz işler çıkıyor,bir çok teknik death metal grubu,math core-jazz core-deneysel-avant-garde metal-industrial metal vs.. türevler ortaya çıktı.Başarılı olanları da var başarısız olanları da..

80' li yılların sonunda başlayan bu oldukça underground müzikler ve türler uzun bir bekleyişten sonra dünya halkına ve bağnaz dinleyiciye zor da olsa kendini kabul ettirebildi diye düşünüyorum..Mastodon konusunu bu şekilde açıklamak istedim.Biraz da gruptan bahsedecek olursak;oldukça karanlık bir altyapıları var müziklerinde,çok teknik bir davul kullanımı ve death metal den etkilendikleri kesinlikle hissediliyor..Her albümlerinde kendilerini bir üst noktaya getirmişler.Üretken,yapılmayanı yapan,korkusuzca bunu dile getiren cesur bir grup MASTODON..
İlk defa dinliyorsanız prograsive-sludge-deneysel metalin uzağından yakınından geçmediyseniz biraz sabredin grubu iyice sindirin.Zamanla oldukça seveceksiniz..Bu grubu sevdikten diğer metal türlerine de bakış açınız değişecektir sanırım..Kafaları değiştirelim dostlar öyle değil mi??Yeni oluşumlara açık olalım...

Gruba yeni başlaycak olanlara son iki albümle başlamalarını tavsiye ediyorum..
2004 tarihli LEVIATHAN
2006 tarihli BLOOD MOUNTAIN
Aşağıya da youtube videolarını yapıştıyorum..Dinleyin bir şey kaybetmezsiniz...
Yukarıda yazdığım albümlerden sonra eski albüm ve e.p. lerine de bir göz atarsınız ama eminim bu iki albüm bile sizi oldukça oyalayacaktır...
LEVIATHAN albümlerine ait üç video klip:
MASTODON-SEABEAST


MASTODON-BLOOD and THUNDER


MASTODON-IRON TUSK


2006 yılı çalışmaları BLOOD MOUNTAIN den yine 3 video klip çalışması
MASTODON-THE WOLF IS LOOSE


MASTODON-COLONY OF BIRCHMEN


MASTODON-SLEEPING GIANT
Related Posts with Thumbnails