13 Temmuz 2012 Cuma

Wolfmangler - Blue Hotel

Kimi kederden, kimi neşeden, kimi eğlenceden, kimi sıkıntıdan, kimi de alışkanlıktan içer ya; bu da öyle bir şey aslında. Depresif takılmak, görünmeyen karanlık denizlerin derinine dalmak isteği, aşırı düşünceli olma halleri, pesimizm, zaman zaman okuma ve alkol anlamında dipsomani. Şu başlangıcı ve sonu belli; devamı olmayan hayatta, beni en çok etkileyen olaylardan bir tanesi de, vakit kaybıdır. Zamanımızın çoğunu, isteyerek ya da istemeyerek, farkında olarak veya olmayarak, boşuna ve gereksiz yerlere, kişilere harcıyoruz. Spiritüalist; daha doğrusu, spiritüel düşüncenin tamamıyla zıddını gerçekleştiren ve para peşinde koşan, tılsım dağıtan bir takım insanların haricinde, kendini bu tür konulara adamış ve eğitmiş üstatların dediği gibi, 2000 sonrası, Milenyum çağı dedikleri şu yaşadığımız zaman diliminde, benim tecrübe edinebildiğim tek bir gerçek varsa, o da, zamanın eskisi kadar yavaş ilerlememesi ve insanların zaman kavramına yenilikler getirip, bir türlü bu zaman dilimine yetişememesi olmuştur. Yine, zamanın yetmediği ve boşa geçtiğini düşündüğüm bir gecenin sonunda, ucuz pet şişede, tadı bozuk bir viskiyi tüketiyorum, üstelik ikinci şişeyi açtım, onu da içiyorum. Aslında, zevk aldığım söylenemez; sadece son günlerde sürekli kahve içmekten bıktım. İnsanlar tatil derdindeyken, ben, hazırlayacağım yazıları ve dinleyeceğim albümleri düşünüyorum sadece. Kimine göre bu hastalıklı bir durum. Kimin, ne düşündüğünün ne önemi var ki; ben memnunsam bir sorun yoktur herhalde. Zıravayı kesiyorum, 80'lerin bir pop hitini, doom,funeral folk yorumu olarak dinlemek isteyen varsa, buyursun.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts with Thumbnails