Genellikle, insanoğlunu mutlu etmek güçtür. Her zaman karşıt olanı ve o an gerçekleşmesi mümkün olamayacak şeyleri isterler. Örneğin: Bir kişi tatile gittiğinde, evini, yaşadığı şehri, hatta işini bile özleyebilir. Halbuki, iş yerinde bütün bir yıl geçirdiği zaman içinde, tek istediği olan tatile çıkmış ama yine de mutsuz kalmıştır; veya hayatında tamamlayamadığı birtakım eksiklikler vardır. Başka bir örnek ise; şehrin gürültüsünden şikayetçi bir kişi, sessiz kaldığında ya da aşırı sessiz bir ortama gittiğinde ise, ister istemez alışmış olduğu gürültüyü arar kulakları. Gürültü ve şehrin sesleri, artık onun için bir müzik niteliği taşıyordur çünkü; istese de, farkında olmasa da gerçek biraz da böyledir...
Farkında olmadan ve ne yaptığımızı ya da ne istediğimizi bilmeden yaşıyoruz sanki. Herkes için geçerli değil tabii ki bu bahsettiklerim. Farkındalığın nadiren görüldüğü bir ortamdayız; aslında bu geçmişten beri de böyle olmuştur.
Biraz da oksimoron ifadelerle kısa yazıyı bitireyim... Shazzula & Osman Arabi at Irtijal Festival 2012 festivalinde gerçekleştirdikleri bir canlı performansa örnek vermek istiyorum. Sessizliğin içindeki gürültüyü duymak, kalabalığın içindeki suskunluğu hissetmek, huzursuzluğun yarattığı keyfi yaşamak istiyorsanız bu videoya eşlik edin, iyi dinlemeler.
http://vimeo.com/41064911
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder