8 Temmuz 2011 Cuma

Alex Monk - The Safety Machine



Kendi iddiasız fakat; mutlu ve huzurlu hayatımda kısa bir yolculuğa çıkmıştım... Arthur Schopenhauer'in ''Yaşam Bilgeliği Üzerine Aforizmalar'' adlı kitabına göz atarken aklıma bir çok şey geldi. Birincisi otobüsteydim; bazı insanlar ya da kadınlar bana kötü gözle bakıyor olabilirdi. Çünkü onlar için manevi özelliklerden çok önemli olan maddiyat idi. İzlemediğim bir programın, tanımadığım sunucusu arabayla giderken otobüste olanlara bakınca ağlıyorum demişti bundan bir kaç ay önce... Bunu da çeşitli güncel/medya sitelerinden birinde görmüş, okumuş ve hayrete düşmüştüm. Meğerse; yıllardır ağlanaccak haldeymişim, farkında bile değilmişim :)

Beyoğlu sokaklarında çocukluğunu çürüten birisi olarak şunu rahatlıkla söyleyebilirim: Hayatı ve insanları iyi tanırım. Benim sokaklarda edindiğim tecrübeyi bir çok kişi kitaplarda vb. yerlerde bulmaya çalışıyor. Bilmedikleri bir bilgi hakkında araştırma yapıyorlar; bu işler bir röportaj ile, bir gecelik gezintiyle, bir kaç kitap ile olacak şeyler değil aslında...

Schopenhauer'in yaşam bilgeliği üzerine aforizmalarlarını okudukça tecrübelerim ve yaşadıklarım aklıma geliyor... Neyse, bunlardan ileride yine bahsetmeye çalışırım.


Dikkatimi çeken konulardan biri de şu oldu: dünya üzerindeki toplumların, iskambil kağıtlarına olan ilgisi; bir nevi, kapitalizme ve kurnazlığa giriş bölümü...


Schopenhauer, kitabında şöyle söylüyor: bu oyunun püf noktası, her adımda, her yolla, her kurnazlıkla, karşıdakinin elini kazanmaktır. Size de yabancı gelmedi, değil mi?

Yaşantımıza dikkat edelim; sıklıkla araba ve ev değiştiren mutsuz zenginler, alışveriş manyağı sözde mutluluğu arayan kadınlar, saçları ve imajlarını sürekli değiştiren insanlar, sürekli maddi sıkıntılarından yakınan ve çevresinden destek ve yardım bekleyen kişiler, sürekli seyahat edip mutsuzluğunun farkında olmayan; ancak bu şekilde kendini tatmin edebilenler, sürekli sevgili değiştiren sonsuz aşıklar, can sıkıntılarını gideremeyen cahil insanlar vs...


Şimdi; bu albüm ve bu müzisyenle birlikte, biraz daha derinlere ineceğiz, müziği ve düşüncelerimizi içselleştirip, bir tür bilinmeyen ve gizemli ortama doğru yol alacağız... İskambil oyunları gibi hırsa ve kurnazlığa başvurmadan size sadece hissettiklerini yansıtan bir çalışma da diyebilirim kısaca... Drone, folk, psychedelic, ambient, doom, deneysel gibi türlerin zorlama ve kısıtlama olmadan, müzisyenin karanlık dünyasına bizleri davet ettiği ilginç bir çalışma karşımızda... Dinleyici sayısı olarak lastfm'de 582 dinleyiciye hitap ediyor. Zamanla bu sayı artacaktır umarım.


Mutlu insan; kendi kendine yetebilendir diyerekten, lafı uzatmadan müziğe bırakıyorum; değişik ve bilinmeyen müziklere ilginiz varsa mutlaka dinleyin...

Albümde, beni benden alan parça 1000 Ships To The Next Life burada olacak. İlgili linkler sayesinde albüm hakkında daha fazla bilgiye sahip olabilirsiniz...

http://www.fluid-radio.co.uk/2010/12/alex-monk-the-safety-machine/

http://alexandermonk.com/2010/03/20/new-records/

http://www.normanrecords.com/vinyl/122451-alex-monk-the-safety-machine

http://soundblab.com/content/content/view/id/3161



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts with Thumbnails